Danıştay 13. Daire Kararları Çerçevesinde
T: 16.12.2021 – E: 2021/4558 – K: 2021/5199
Giriş
Yeterlik Bilgileri Tablosu, isteklilerin ortaklık yapısına ve şirket bilgilerinin beyanına ilişkin temel verileri içerir. Bu belgede eksik bırakılan bilgiler, çoğu zaman teklifin değerlendirme dışı bırakılmasına neden olabilmektedir. Ancak bu eksikliklerin teklifin esasına etkisi ve belgelerle telafi edilebilirliği önemli bir ayrım noktasıdır. Danıştay 13. Daire’nin 16.12.2021 tarihli kararı, ortaklara ait bilgilerin tabloya eksik yazılmış olmasının, eğer diğer resmi belgelerle destekleniyorsa, teklifin geçersiz sayılması için yeterli sebep oluşturmadığını ortaya koymaktadır.
Kararın Bağlamı ve Olayın Özeti
Uyuşmazlıkta, bir istekli tarafından sunulan Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda şirket ortaklarına ait bazı bilgilerin eksik olduğu görülmüştür. Ancak istekli, bu bilgilerin Ticaret Sicil Gazetesi ve pay defterinde açıkça yer aldığını ve belgelerin ihale ilan tarihi itibarıyla güncel olduğunu belirtmiştir.
İdare, Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda ortaklara ilişkin kısmın boş bırakıldığını gerekçe göstererek teklifin değerlendirme dışı bırakılmasına karar vermiştir. İstekli, bilgilerin diğer belgelerde eksiksiz ve uyumlu olarak yer aldığını savunmuştur.
Danıştay’ın Değerlendirmesi
Danıştay 13. Daire aşağıdaki temel esaslara dayalı olarak karar vermiştir:
Kararın Uygulamadaki Etkileri
Bu karar, ihale komisyonlarının şekli eksiklikler karşısında şu yaklaşımları benimsemesi gerektiğini ortaya koymaktadır:
Karar, özellikle elektronik ortamda belge sunumlarında sıkça karşılaşılan eksikliklerin, belgeler arası tutarlılık ile aşılabileceğini teyit etmektedir.
Sonuç
Danıştay 13. Daire’nin 16.12.2021 tarihli bu kararı, Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda ortaklara ilişkin kısımların eksik bırakılmasının, eğer beyan edilen Ticaret Sicil Gazetesi ve pay defteri güncel ve tutarlı ise teklifin esasını değiştirmeyeceğini ve teklifin geçerli sayılması gerektiğini hükme bağlamaktadır. Karar, şekilcilikten uzak, belge bütünlüğüne dayalı bir değerlendirme anlayışının benimsenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.