Danıştay 13. Daire Kararları Çerçevesinde – T: 09.12.2021 E: 2021/4777 K: 2021/4472 – T: 14.06.2022 E: 2021/5066 K: 2022/2622
Giriş
Kamu ihale sözleşmelerinin uygulanması sırasında ortaya çıkan yüklenici temerrütleri ve sözleşmenin feshi gibi durumlarda idarelerin başvurduğu en önemli yaptırımlardan biri kesin teminatın gelir kaydedilmesidir. Ancak bu işlemin hukuki niteliği ve yargılama usulü bakımından değerlendirilmesi, uygulayıcılar için tartışmalı bir alan oluşturmaktadır. Danıştay Onüçüncü Daire, söz konusu işlemin idari işlem niteliği taşıyıp taşımadığı ve ivedi yargılama usulüne tabi olup olmadığı konusunda önemli bir içtihat geliştirmiştir.
Kararın Bağlamı ve Olayın Özeti
Olayda, sözleşmenin uygulanması sürecinde yüklenicinin sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle sözleşmenin feshedildiği ve bu nedenle kesin teminatın gelir kaydedildiği görülmektedir. Davacı yüklenici, bu işlemin iptali amacıyla dava açmış, işlemin bir "ihale işlemi" kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve ivedi yargılama usulüne tabi olup olmadığı tartışma konusu olmuştur.
Danıştay’ın Değerlendirmesi
Danıştay Onüçüncü Daire, kararında; sözleşme sürecinin uygulanması sırasında ve sözleşme hükümleri çerçevesinde tesis edilen fesih ve buna bağlı olarak yapılan kesin teminatın irat kaydedilmesi işleminin, artık ihale sürecine ilişkin bir işlem olmadığına hükmetmiştir.
Bu bağlamda:
Kararın Uygulamadaki Etkileri
Bu karar, uygulayıcı kamu idarelerinin ve yüklenici firmaların hangi işlemlerde ivedi yargılama usulü uygulanacağını doğru ayırt etmelerine katkı sağlamaktadır. Kesin teminatın gelir kaydedilmesi işlemi her ne kadar ağır bir yaptırım niteliğinde olsa da, artık sözleşme aşamasında tesis edilen ve ihale süreci dışında kalan bir işlem olduğundan, genel idari yargılama usulü ile değerlendirilmelidir.
Sonuç
Danıştay 13. Daire’nin bu kararları, ihale süreci ile sözleşme süreci arasındaki hukuki sınırların netleşmesi açısından önem arz etmektedir. Özellikle, sözleşmenin uygulanmasına ilişkin işlemlerle ilgili olarak doğrudan “ivedi yargılama” yoluna başvurulamayacağı yönündeki bu içtihat, benzer uyuşmazlıklarda emsal teşkil edecek niteliktedir.