
Danıştay 13. Daire Kararları Çerçevesinde
T: 06.10.2022 – E: 2020/3564 – K: 2022/3551
Giriş
Kamu ihalelerinde, sözleşmenin imzalanması süreci öncesinde yaşanan ihale işlemlerine ilişkin olarak üçüncü kişiler tarafından açılan davalarda hangi yargı kolunun görevli olduğu sıklıkla tartışma konusu olmaktadır. Danıştay 13. Daire, bu bağlamda verdiği kararla, sözleşmenin iptali istemiyle açılan davalarda dava konusu işlemin mahiyetine dikkat edilmesi gerektiğini ortaya koymuş; işlemin sözleşme öncesine ilişkin olması halinde davanın idari yargı tarafından görülmesi gerektiğini hükme bağlamıştır.
Kararın Bağlamı ve Olayın Özeti
Dava konusu olayda, sözleşmenin imzalanmasından önceki süreçte ihale üzerinde bırakılan şirketin ihaleye katılım şartlarını taşımadığı ileri sürülerek, sözleşmenin iptali amacıyla üçüncü kişilerce dava açılmıştır. Davacı taraf, sözleşmenin imzalanmasının hukuka aykırı olduğunu iddia etmiş; söz konusu işlemin iptalini istemiştir.
Mahkeme önüne gelen uyuşmazlık, esasında bir sözleşme feshi değil; sözleşmeye giden yoldaki hukuki sürecin – özellikle uygun olmayan istekli seçiminin – iptali talebine dayanmaktadır. Bu çerçevede, idari yargının görevli olup olmadığı tartışma konusu olmuştur.
Danıştay’ın Değerlendirmesi
Danıştay 13. Daire, söz konusu kararda aşağıdaki değerlendirmelere yer vermiştir:
Kararın Uygulamadaki Etkileri
Bu karar, uygulamada sıkça karşılaşılan sözleşme iptali davalarında görevli yargı yerinin belirlenmesi açısından önem arz etmektedir:
Sonuç
Danıştay 13. Daire’nin bu kararı, ihale hukukunda işlem zamanı ve yargı yolu ayrımına ilişkin önemli bir içtihattır. Sözleşme öncesi aşamalara ilişkin işlemler, kamu gücü kullanılarak tesis edilen ve kamu hukukuna tabi işlemler olduğundan, bunlara ilişkin uyuşmazlıklar idari yargının görev alanına girmektedir. Sözleşmenin iptaline ilişkin davalarda esas alınan işlemler sözleşme öncesi ihale aşamasına dayanıyorsa, görevli yargı idari yargıdır.