Danıştay 13. Daire Kararları Çerçevesinde
T: 11.02.2020 – E: 2017/464 – K: 2020/411
Giriş
Aşırı düşük tekliflerin değerlendirilmesi süreci, kamu ihalelerinde rekabetin korunması ve gerçekçi fiyatların belirlenmesi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu süreçte kullanılan en önemli kriterlerden biri, “sınır değer” hesabıdır. Danıştay 13. Daire’nin 11.02.2020 tarihli kararı, sınır değer hesaplamasında yalnızca ilk oturumda geçerli teklif sunan isteklilerin esas alınacağını; daha sonra değerlendirme dışı kalan tekliflerin sınır değeri yeniden belirlemeyi gerektirmeyeceğini hükme bağlamaktadır.
Kararın Bağlamı ve Olayın Özeti
Uyuşmazlıkta, ihalenin ilk oturumunda geçici teminatı ve teklif mektubu usule uygun olan istekliler dikkate alınarak sınır değer belirlenmiş, ancak daha sonra bazı tekliflerin değerlendirme dışı bırakılması söz konusu olmuştur. Bu durumda sınır değerin yeniden hesaplanması gerekip gerekmediği tartışma konusu olmuştur.
Başvuru sahibi, geçersiz sayılan teklifler çıkarıldıktan sonra kalan tekliflere göre sınır değerin tekrar hesaplanması gerektiğini savunmuştur.
Danıştay’ın Değerlendirmesi
Danıştay 13. Daire kararında şu ilkelere yer verilmiştir:
Kararın Uygulamadaki Etkileri
Bu karar, özellikle yapım işleri ve hizmet alımlarında sıkça karşılaşılan sınır değer tartışmalarına açıklık getirmiştir:
Bu içtihat, idarelerin hesaplama sürecinde tutarlılığı sağlamaları ve ihalelere katılanların haklarını korumaları açısından önemli bir yol haritası sunmaktadır.
Sonuç
Danıştay 13. Daire’nin 11.02.2020 tarihli kararı, sınır değer hesaplamasında yalnızca geçerli tekliflerin dikkate alınacağını, daha sonra teklifin geçersiz hâle gelmesinin yeniden sınır değerin hesaplanmasını gerektirmeyeceğini ortaya koymuştur. Karar, ihale süreçlerinde teknik hesaplamalara dayalı işlemlerin değişmezliği ilkesini güçlendirmektedir.