Devlet Memurları Kanunun 105 inci maddesinin son fıkrasında düzenlenen refakat izni müessesesi hakkında çeşitli sorulara ilişkin ilgide kayıtlı yazı incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 6111 sayılı Kanunun 107 maddesi ile değişik 105 üncü maddesinin son fıkrasında "Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır."hükmü yer almaktadır.
Mezkur hükümde refakat izninin, kimler için verileceği, hangi hallerde verileceği, ne kadar süre izin verileceği, iznin şartları taşıyanlara verilmesi zorunlu bir izin olduğu ve izin süresince de mali haklara dokunulmadan izin verileceği düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bununla birlikte, 657 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanun ile değişik 108 inci maddesinin (A) bendinde “Memura, 105 inci maddenin son fıkrası uyarınca verilen iznin bitiminden itibaren, sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine onsekiz aya kadar aylıksız izin verilebilir.”ifadesi yer almaktadır. Bu çerçevede anılan 105 inci maddenin son fıkrası hükmü uyarınca belirtilen süre kadar aylıksız izin kullanan Devlet memurlarına talepleri halinde 18 aya kadar idarenin takdiri ile aylıksız izin verilmesi hükmü yer almaktadır.
Ayrıca; 657 sayılı Kanunun “Mazeret izni” başlıklı 104 üncü maddesinin (C) bendinde “ (A) ve (B) fıkralarında belirtilen hâller dışında, merkezde atamaya yetkili amir, ilde vali, ilçede kaymakam ve yurt dışında diplomatik misyon şefi tarafından, birim amirinin muvafakati ile bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde, mazeretleri sebebiyle memurlara on gün izin verilebilir. Zaruret hâlinde öğretmenler hariç olmak üzere, aynı usûlle on gün daha mazeret izni verilebilir. Bu takdirde, ikinci kez verilen bu izin, yıllık izinden düşülür.” denilmektedir.
Diğer taraftan; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “Yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri” başlıklı 65 inci maddesinde “Hekimin veya diş hekiminin muayene veya tedavi sonrası tıbben göreceği lüzum üzerine genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetinden yararlanmaları için muayene ve tedavi edildikleri yerleşim yeri dışına yapılan sevkinde, ayakta tedavilerde kendisinin ve bir kişi ile sınırlı olmak üzere refakatçisinin gidiş ve dönüş yol gideri ve gündelikleri; yatarak tedavilerde ise gidiş ve dönüş tarihleri için gündelikleri ile yol gideri Kurumca karşılanır.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yatarak tedavileri sırasında, hekimin veya diş hekiminin tıbben göreceği lüzum üzerine yanında kalan refakatçinin yatak ve yemek giderleri bir kişi ile sınırlı olmak üzere Kurumca karşılanır.
Yurt içinde veya yurt dışına yapılan sevkler nedeniyle ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek giderlerinin tutarı 72 nci maddede belirtilen Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenir.
Sürekli iş göremezlik veya malûllük durumlarının tespiti, kontrolü veya periyodik sağlık muayenesi amacıyla yapılan sağlık hizmeti giderleri ile yol ve gündelik giderleri de bu madde hükümlerine göre ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü bulunmaktadır.
Bu itibarla, 5510 sayılı Kanunun hükümleri ve bu hükümler uyarınca yürürlüğe konulan ikincil mevzuat çerçevesinde sigortalıların tedavileri ve bu tedavileri esnasında kendilerine refakat edenlerin gündelik ve yol giderleri Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenmekte olup, 657 sayılı Kanunun 105 inci maddesinin son fıkrası hükmünün uygulanmasına yönelik açıklamalara ise aşağıda yer verilmiştir.