Yargıtay 11. Hukuk Dairesi - 2012/7718 E. - 2013/10326 K.
- Davanın konusuz kalması
- Hakediş alacağı
- Muacceliyet tarihi
- Eksik inceleme
Özet
Mahkemece, alacağın hangi faturalara dayalı olduğu açıklattırılarak taraflar arasındaki sözleşme ve genel şartname uyarınca dava tarihi itibariyle davalının ödemede gecikip gecikmediğinin araştırılmasının gerektiği hakkında.
Karar
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı kurumun, davacıya, 04.03.2009 tarihli ihtarnameyi keşide ederek, servis araçlarının 26.02.2009 tarihinde akşam servisine gelmedikleri belirtilip aksamaların devamı durumunda Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun 20. ve Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi'nin 27. maddesi uyarınca sözleşmenin feshedileceğini ihtar ettiği, daha sonra servis aksamaları ile ilgili bazı tutanaklar tutulduğu ve 07.04.2009 tarihli İdare Kararı ile sözleşmenin feshedilmesi kararı alındığı, bilahare davalı kurumun davacıya 09.04.2009 tarihli ihtarnameyi keşide ederek, sözleşmeyi feshettiklerini, 07.04.2009 tarihinde durumu şifahi olarak bildirdikleri halde servis hizmetinin yürütüldüğü görüldüğünden, ihtarname tebliğ edildiğini ihtar ettikleri, bunun üzerine davacılardan … Ltd. Şti'nin 09/04/2009 tarihli ihtarı ile 08/04/2009 tarihinde servis araçlarının üniversite yetkilileri tarafından engellendiğini beyan etmesi karşısında, bu engellemenin 08/04/2009 tarihinde sözleşmenin 07/04/2009 tarihinde feshinden sonra gerçekleştirildiği, bunun öncesinde de dinlenen davalı tanık beyanlarına göre hizmetin aksadığı, gerektiği şekilde ifa edilmediği ve yine bu yönde dosyaya sunulan bir çok tutanak bulunduğu anlaşıldığından feshin haklı olduğu ancak fesih tarihine kadar verilen hizmete ilişkin bedelin dava tarihinden sonra yapılan ödeme nedeniyle fesih öncesi muaccel olmuş hizmet bedeline ilişkin talebin konusuz kaldığı, ayrıca taraflar arasındaki sözleşmenin haklı sebeple davalı tarafça fesh edildiği ve işin tasfiyesinin Hizmet İşleri Genel Şartnamesi'nin 54. maddesi uyarınca yapılması gerektiğinden buna göre gelir kaydedilen kesin teminatın yüklenicinin borcuna mahsup edilemeyeceğinin hükme bağlandığı, ayrıca davalının haklı feshi nedeniyle davacının mahrum kalınan kar talebinde de bulunamayacağı gerekçesiyle, alacak talebine ilişkin dava konusuz kalmakla esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının mahrum kalınan kâr, teminat mektubunun iadesi sözleşmenin aynı şartlarla devamı, sözleşmenin haksız fesh edildiğinin tesbiti talepleri ile fazlaya ilişkin diğer tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Ancak, davacı fesihten önce tahakkuk eden taşıma bedellerinin tahsili istemine ilişkin olarak dava dilekçesinde ödenmeyen 115.509 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Dosya içine ibraz edilen faturalara ve davalının cevap dilekçesine göre, fesih tarihinden geriye doğru yapılan taşımalar için davacının tanzim ettiği 26.952,38 TL ve 19.251,70 TL tutarlı faturalar dava açıldıktan sonra 25.05.2009 ve 09.06.2009 tarihlerinde, 84.707,48 TL tutarlı fatura ise dava açılmadan bir hafta önce 15.04.2009 tarihinde davalıya tebliğ edilmiş olup, davacının talep ettiği alacağın hangi faturalara ilişkin olduğu, dava tarihi itibariyle davacı tarafından talep edilen alacak tutarının muaccel olup olmadığı mahkemece incelenmeden, alacağın davanın açılmasından sonra ödenmesi nedeniyle, buna ilişkin talebin konusuz kaldığından bahisle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, alacağın hangi faturalara dayalı olduğu açıklattırılarak taraflar arasındaki sözleşme ve genel şartname uyarınca dava tarihi itibariyle davalının ödemede gecikip gecikmediği ve davalının temerrüde düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken anılan hususlar incelenmeden alacak talebine ilişkin davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle davanın reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.