Yargıtay 15. Hukuk Dairesi - 2012/7550 E. - 2014/93 K.
- İhtirazi kayıt beyanı
- Delil sözleşmesi
- Usulüne uygun itiraz
Özet
Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 40 ve 41’inci maddelerine uygun biçimde ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalanan hakedişin yüklenici aleyhine kesinleşeceği hakkında.
Karar
Davacı 12.11.2009 tarihinde geçici kabul istemiş ise de 24.11.2009 tarihli tutanakta işin geçici kabul aşamasına getirilmediği belirtilerek saptanan eksiklikler liste halinde tutanağa eklenmiştir. Bu tutanağa göre taraflarca düzenlenen 07.01.2010 tarihli hesap kesme hakediş raporunda, mukayeseli ilave inşaatlar eksilen işler gözetilerek yüklenicinin toplam hakediş tutarı 199.874,31 TL bulunmuştur. Yüklenici bu hakedişi “ihtiraz kaydı ile imzalıyorum” şerhi koyarak imzalamıştır. Bu itiraz sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 40, 41. maddelerinde gösterilen itiraz biçimine uygun değildir. Zira anılan şartname hükmünde, yüklenicinin geçici hakedişlere itirazı olduğu takdirde karşı görüşlerinin neler olduğunun ve dayandığı gerekçeleri, idareye vereceği ve bir örneğini hakedişe ekleyeceği "dilekçesinde açıklaması ve hakediş raporunun idareye verilen ... tarihli dilekçesinde yazılı ihtirazi kayıtla" cümlesini yazarak imzalaması gereklidir. Yüklenici itirazlarını bu şekilde bildirmediği takdirde hakedişi olduğu gibi kabul etmiş sayılır. 1086 Sayılı Yasa'nın 187, 6100 Sayılı HMK'nın 193. maddesi hükümlerince anılan şartname delil sözleşmesi niteliğinde olup, bu husus taraflarca ileri sürülmese de mahkemece re'sen gözetilmek zorundadır. O halde davacı usulünce hakedişe itiraz etmediğinden alacağının hakedişte belirlenen miktar kadar olduğunun kabulü zorunludur.
Davalının ödemelerine gelince; dava dilekçesinin 4. sayfasında (99.807,43 TL 02.11.2009 tarihinde, 109.985,37 TL 22.01.2010 tarihinde) ödeme yapıldığı açıklanmıştır. Davacının kesinleşen hakediş alacağından bu ödemelerin mahsubu sonucu başkaca alacağı kalmadığı ortadadır.
Öte yandan az yukarıda değinilen tasfiye tespit tutanağında saptanan eksikliklerin gözetildiğinde verilen cezalı süreye karşın sözleşmenin geçici kabul aşamasına getirilmediği, böylece davalı idarenin fesihte haklı olduğu da anlaşılmaktadır.
O halde açıklanan tüm bu nedenlerle davanın tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmadan bilirkişinin hukuki görüşü ile bağlı kalınarak eksik incelemeyle verilen karar usul ve yasaya aykırı olmuş, bozulması uygun bulunmuştur.