5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na 8.5.2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5754 sayılı Kanunun 68. maddesiyle eklenen "5434 sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri" başlıklı Geçici 4. maddesinin 4.fıkrasında; "Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır. Bu fıkra kapsamına girenlerden 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamında bulunanların emekli kesenekleri ile kurum karşılıklarının hesabında, işgal ettikleri kadrolar için ilgili mevzuatında belirlenen unsurlar esas alınır."; 5. fıkrasında; "Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır..." hükmüne yer verilmiştir.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 39. maddesinin (b) bendinde, isteğe bağlı olarak emeklilik hakkını kullanarak emekliye sevkedileceklerde aranacak fiili hizmet süresi ile doldurulması gereken yaş, kadın ve erkeklere göre ayrı ayrı düzenlenmiş; aynı Kanunun ek 26. maddesinde de, Sandıkla ilgilendirilenlerin emeklilik işlemlerinin, iştirakçinin mensup olduğu kurumun en yüksek amirinin onayı ile tekemmül edeceği hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; ....... Belediye Başkanlığı'nda ....... müdürü olarak görev yapmakta olan davacının 03.04.2019 tarihinde vermiş olduğu yıllık izine ayrılma ve 03.06.2019 tarihi itibariyle emekliye ayrılma talepli dilekçelerine istinaden emeklilik işlemlerinin başlatıldığı ve 24.04.2019 tarihli emekliye sevk onayı düzenlenerek dosyasının Sosyal Güvenlik Kurumu'na gönderildiği, Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Kamu Görevlileri Emeklilik Daire Başkanlığı'nın ...... tarihli yazısı ile davacının ilişiği kesilmeden önceki tarihte gönderildiğinden emeklilik belgelerinin iade edildiği, davacının emekli olma iradesi olmadığından bahisle davalı idare, Kaymakamlık ve Sosyal Güvenlik Kurumu nezdinde başvurularda bulunduğu,03.06.2019 tarih ve ..... sayılı işlemle emeklilik dilekçesinin işleme alındığı ve başvurularının yapıldığı bildirilen davacının aynı tarih itibariyle ilişiği kesilerek akabinde 03.06.2019 tarihi itibariyle emekliye ayrılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nda emeklilik; yaş haddi, sicil, disiplin, re'sen emeklilik gibi durumlar hariç olmak üzere, kamu görevlisinin iradesine bağlanmıştır. 5434 sayılı Kanundaki düzenlemeye göre istek üzerine tesis edilen emekliye sevk işlemleri, ilgililerin isteklerine bağlı olarak oluşturulan idari işlemlerdir. Bu itibarla, kamu görevlilerine bir sosyal güvenlik hakkı olarak tanınan emekliliğin, isteğe bağlı olarak kullanılması durumunda, gerekli koşulları taşımak kaydıyla, emekli olunacağı tarihi belirleme yetkisi, bu hakkı kullananın iradesine bırakılmıştır. Dolayısıyla emeklilik hakkına sahipkamu görevlisi emeklilik işlemlerinin yürürlüğe gireceği tarihi kendisi tayin edecektir.
5434 sayılı Kanun'un Ek 26. maddesi hükmü uyarınca, emeklilik işlemleri kurum amirinin onayı ile tekemmül etmekle birlikte, aynı Kanunun, emekliliği, istek üzerine kullanılan bir hak olarak öngören 39/b maddesi hükmü, belli (ileri) bir tarih belirtilmek suretiyle yapılan emeklilik taleplerinde, emeklilik işleminin, emeklilik onayında belirtilen bu tarihte yürürlüğe girecek olması karşısında, ileriye yönelik olarak makul bir tarih belirtilmek suretiyle yapılan ve idarelerince de bu şekilde kabul gören isteğe bağlı emeklilik talepleri yönünden, ilgililerin emekli olmak istedikleri tarihten önce bu taleplerinden vazgeçebileceklerinin kabulü gerekir.
Olayda, davacının emeklilik istek dilekçesi 03.06.2019 tarihli ise de, dilekçenin 03.04.2019 tarihinde verilmiş olduğu dava dosyasında bulunan 24.04.2019 tarihli emekliye sevk onayı ile diğer bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
Bu durumda, isteği üzerine emekliye ayrılması uygun görülen davacının, emekli olmak istediği tarihten önce bu talebinden vazgeçmesi mümkün olduğundan, emekli olmak istediği 03.06.2019 tarihinden önce müteaddit defa verdiği dilekçelerle emekli olmak istemediğini belirten ve dilekçesinin işleme konulmamasını talep eden davacının vazgeçme iradesi doğrultusunda emeklilik dilekçesinin işleme alınmaması gerekirken, aksi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 138,65-TL yargılama giderinin ve A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 1362,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Konya Bölge İdare Mahkemesi'nde istinaf yolu açık olmak üzere, 11/12/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
AZLIK OYU :
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununun 39. maddesinin (b) bendinde, isteğe bağlı olarak emeklilik hakkını kullanarak emekliye sevkedileceklerde aranacak fiili hizmet süresi ile doldurulması gereken yaş, kadın ve erkeklere göre ayrı ayrı düzenlenmiş; aynı Kanunun ek 26. maddesinde de, Sandıkla ilgilendirilenlerin emeklilik işlemlerinin, iştirakçinin mensup olduğu kurumun en yüksek amirinin onayı ile tekemmül edeceği hükme bağlanmıştır.
5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu'nda emeklilik; yaş haddi, sicil, disiplin, re'sen emeklilik gibi durumlar hariç olmak üzere, kamu görevlisinin iradesine bağlanmıştır. 5434 sayılı Kanundaki düzenlemeye göre istek üzerine tesis edilen emekliye sevk işlemleri, ilgililerin isteklerine bağlı olarak oluşturulan idari işlemlerdir. Bu itibarla, kamu görevlilerine bir sosyal güvenlik hakkı olarak tanınan emekliliğin, isteğe bağlı olarak kullanılması durumunda, gerekli koşulları taşımak kaydıyla, emekli olunacağı tarihi belirleme yetkisi, bu hakkı kullananın iradesine bırakılmıştır. Dolayısıyla emeklilik hakkına sahipkamu görevlisi emeklilik işlemlerinin yürürlüğe gireceği tarihi kendisi tayin edecektir.
Olayda, davacının kendi isteği üzerine emekliye ayrılmasının uygun görüldüğü, davalı idare tarafından tamamen yukarıda anılan yasal mevzuata uygun olarak ve davacının talebi gözetilerek emeklilik işlemlerinin başlatıldığı, davacı tarafından emekli olmak istediği 03.06.2019 tarihinden önce müteaddit defa verdiği dilekçelerle emekli olmak istemediğini beyan ettiği iddia edilmekte ise de, anılan talepleri içeren dilekçelerin davalı idare kayıtlarına girdiğini gösteren hiçbir somut bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, davacı tarafından da anılan dilekçelerin idareye verildiği ve idare kayıtlarına girdiği hususlarının ispat edilemediği dosya kapsamında yapılan incelemede görülmektedir.
Bu duruma göre, davacının emeklilik dilekçesini emeklilik tarihini de belirleyerek davalı idareye özgür iradesi ile verdiği, emeklilik dilekçesinin davacının rızası hilafına alındığına dair hiçbir somut bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, davalı idare tarafından, davacının emeklilik işlemlerinin kendi rızasına dayalı olarak ve yasal düzenlemelere uygun şekilde yürütüldüğü, ortada davalı idare tarafından davacının rızası dışında ve yasal düzenlemelere aykırı şekilde işlem tesis edildiğini gösteren bir durumun bulunmadığı, bu nedenle davalı idarenin hukuka ve mevzuata aykırı ettiğinden söz edilemeyeceği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı düşüncesiyle işlemin iptali yönünde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.
T.C.
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ
... İDARI DAVA DAİRESİ
ESAS NO: ..../.....
DAVANIN KONUSU: ....... Belediye Baskanlıgı'nda ...... müdürü olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, emeklilik dilekçesinin isleme alındıgına ve emeklilik basvurusunun yapıldıgına dair ....... Belediyesi'nin 03.06.2019 tarih ve .... sayılı isleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıstır.
ILK DERECE MAHKEMESI KARARININ ÖZETI:
5434 sayılı Kanun'un Ek 26. maddesi hükmü uyarınca, emeklilik islemleri kurum amirinin onayı ile tekemmül etmekle birlikte, aynı Kanunun, emekliligi, istek üzerine kullanılan bir hak olarak öngören 39/b maddesi hükmü, belli (ileri) bir tarih belirtilmek suretiyle yapılan emeklilik taleplerinde, emeklilik isleminin, emeklilik onayında belirtilen bu tarihte yürürlüge girecek olması karsısında, ileriye yönelik olarak makul bir tarih belirtilmek suretiyle yapılan ve idarelerince de bu sekilde kabul gören istege baglı emeklilik talepleri yönünden, ilgililerin emekli olmak istedikleri tarihten önce bu taleplerinden vazgeçebileceklerinin kabulü gerektigi, olayda, davacının emeklilik istek dilekçesi 03.06.2019 tarihli ise de, dilekçenin 03.04.2019 tarihinde verilmis oldugu dava dosyasında bulunan 24.04.2019 tarihli emekliye sevk onayı ile diger bilgi ve belgelerden anlasıldıgı, bu durumda, istegi üzerine emekliye ayrılması uygun görülen davacının, emekli olmak istedigi tarihten önce bu talebinden vazgeçmesi mümkün oldugundan, emekli olmak istedigi 03.06.2019 tarihinden önce müteaddit defa verdigi dilekçelerle emekli olmak istemedigini belirten ve dilekçesinin isleme konulmamasını talep eden davacının vazgeçme iradesi dogrultusunda emeklilik dilekçesinin isleme alınmaması gerekirken, aksi yönünde tesis edilen dava konusu islemde hukuka uyarlık görülmedigi gerekçesiyle, ...... Idare Mahkemesi'nin 11/12/2019 tarih ve E:..../...., K:2019/.... sayılı kararı ile dava konusu islemin iptaline karar verilmistir.
İSTINAF DİLEKÇESİNİN ÖZETİ:
Davalı idare vekili tarafından;Idare Mahkemesi'nin gerekçeli kararında davacının dava tarihinde emekli olduguna dair hiçbir açıklamada bulunmadıgı, eksik inceleme ile karar verildigi ve hukuka aykırı oldugu ileri sürülerek kaldırılması istenilen dosyada mevzuatta öngörülen kosulların birlikte gerçeklestigi belirtilerek öncelikle yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren ...... Bölge Idare Mahkemesi .... Idari Dava Dairesi'nce isin geregi görüsüldü.
HUKUKI DEGERLENDIRME:
2577 sayılı Yasanın 45 ve 52. maddeleri ile dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelere göre, mahkeme kararının yürütülmesinin durdurulmasını gerektirecek bir durumun bulunmadıgı sonucuna varılmıstır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle davalı ....... Belediye Baskanlıgı'nın YÜRÜTMENIN DURDURULMASI TALEBININ REDDİNE, dosyanın tekemmül ettirilmesine, 17/03/2020 tarihinde oybirligiyle karar verildi.