Yargıtay 10. Hukuk Dairesi - 2014/16908 E. - 2014/19316 K.
- Kesin teminat mektubu
- Teminat süresi
- SGK prim borcu
- Kurum alacağı
Özet
Her hak edişin müteahhide ödenmesinden önce müteahhidin Kuruma olan prim borcunun hakedişten mahsubu yapılmak suretiyle verilmesinin, mahsup edilen bu prim borcunun da ihale makamı durumunda bulunan kuruluş tarafından Kuruma ödenmesinin gerektiği hakkında.
Karar
Yüklenicinin sözleşme konusu iş nedeniyle idareye ve Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanunî vergi kesintilerinin kesin kabul tarihine kadar ödenmemesi halinde, protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin teminatlar 4735 sayılı Kanun'un 13'üncü maddesi hükmüne göre paraya çevrilerek borçlarına karşılık mahsup edilir, varsa kalanı yükleniciye geri verilir..." düzenlemeleriyle Kurumun prim alacaklarının teminatlardan tahsilinde kolaylık, çabukluk, garanti ve güvence sağlanarak, kamu kurum ve kuruluşlarına yükümlülükler getirilmiş olup, alacağın tümünün tahsilinin sağlanmasına ilişkin olarak özel kanun niteliğinde bulunan 506 sayılı Kanunun 83'üncü maddesinin uygulama önceliği olduğu gözetilmelidir.
Açıklanan bütün bu yasal düzenlemelere göre, her hak edişin müteahhide ödenmesinden önce müteahhidin Kuruma olan prim borcunun hakedişten mahsubu yapılmak suretiyle verilmesi, mahsup edilen bu prim borcunun da ihale makamı durumunda bulunan kuruluş tarafından Kuruma ödenmesi gerekmektedir. Gecikme zammı borcu da prim borcu kapsamında sayılır. Önemle belirtmek gerekirse müteahhide iş yaptıran kuruluşun üç türlü yükümlülüğü mevcuttur. Birincisi, işin ihale edildiği müteahhidin kim olduğunu ve adresini Kuruma bildirmek, ikincisi, prim borcuyla gecikme zammının ödendiği belgelendirilmedikçe hak edişleri ve teminatı müteahhide ödememek, üçüncüsü, Kurumun prim ve gecikme zammı alacağının ödenmediğinin anlaşılması halinde, bu alacağı hak edişten veya teminattan kesip Kuruma ödemek. Teminat, nakit olarak yatırılmamışsa teminatı paraya çevirdikten sonra mahsup işlemini yapmaktır (Resul Aslanköylü, Sosyal Sigortalar Kanunu Yorumu, sayfa 1795). Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.03.1988 tarih, 1986/10-618 Esas, 1988/263 Karar sayılı ve 10.4.2002 tarihli 2002/21-201 Esas, 2002/297 Karar sayılı kararları da bu yöndedir.
Somut uyuşmazlıkta; 506 sayılı Kanun'un 83'üncü maddesi kapsamında olan Elazığ III Merkez Şehir Şebekesi yapım işini ihale yoluyla alarak yapan dava dışı E... Müh. ... Ltd. Şti.'nin verdiği kesin teminat mektubunun vadesinin dolmasına imkan verme durumu sözkonusu olmayacak şekilde makul bir süre önce işin kesin kabulünün yapılmamış ve buna ilişkin kesin teminatın iadesi prosedürünün işletilmemiş olması, Kurumdan ilişiksizlik belgesi getirilene kadar kesin teminat mektubunun vadesinin uzatılmasının sağlanmamış veya ek kesin teminat mektubu istenmemiş olması ya da bu durumun mümkün olmaması halinde kesin teminatın nakde çevrilmemiş olması nedenlerinden dolayı kesin teminat mektup bedelinden Kurumun prim alacaklarının tahsil imkanını ortadan kaldırdığı belirgin olan davalının, açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde kesin teminat mektup bedelini ödeme sorumluluğunun davacı Kuruma karşı devam ettiği gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.