Kamu İdaresi Türü | Belediyeler ve Bağlı İdareler |
---|---|
Yılı | 2020 |
Dairesi | 8 |
Karar No | 240 |
İlam No | 61 |
Tutanak Tarihi | 15.3.2022 |
Kararın Konusu | Personel Mevzuatı ile İlgili Kararlar |
Huzur Hakkı Ödemeleri
Mükellefler tarafından kısmi uzlaşma talebinde bulunulması üzerine mevzuata aykırı olarak vergi ziyaı cezalarına ilişkin kısmi uzlaşmaya gidilerek indirim yapılması sonucu komisyon üyelerine toplantı başına huzur hakkı ödenmesi suretiyle kamu zararına sebebiyet verilmesi konusuna ilişkin olarak;
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 1’inci maddesinde; Mükellef tarafından, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergilerle bunlara ilişkin vergi ziyaı cezalarının (359’uncu maddede yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde tarh edilen vergi ve kesilen ceza ile bu fiillere iştirak edenlere kesilen ceza hariç) tahakkuk edecek miktarları konusunda, vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten ya da 369’uncu maddede yazılı yanılmadan kaynaklandığının veya bu Kanunun 116, 117 ve 118’inci maddelerinde yazılı vergi hataları ile bunun dışında her türlü maddi hata bulunduğunun veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda, idarenin bahsedilen Kanun’da yer alan hükümler çerçevesinde mükellefler ile uzlaşabileceği ifade edilmiştir.
Aynı maddenin devamında ise sürekli, geçici ve merkezi uzlaşma komisyonlarının teşkili, uzlaşmaya müracaat etmeye yetkili olanların belirlenmesi, uzlaşmanın şekli, uzlaşmaya konu edilebilecek vergi, resim ve harçların belirlenmesi, uzlaşma komisyonlarının yetkileri, uzlaşmanın yapılmasına ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirleneceği, il özel idareleri ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar için bu yönetmeliğin İçişleri Bakanlığınca hazırlanacağı ifade edilmiştir.
Bu çerçevede, 01.08.2003 tarih ve 30782 sayılı Resmi Gazete ile Mahalli İdareler Uzlaşma Yönetmeliği yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan Yönetmelik’in “Amaç” başlıklı 1’inci maddesinde, bu Yönetmelik’in il özel idareleri ve belediyeler tarafından uygulanan 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nda yer alan tarhiyat sonrası uzlaşmaya ilişkin usul ve esasları belirlemek amacıyla düzenlendiği ifade edilmektedir.
Aynı Yönetmelik’in “Kapsam” başlıklı 2’nci maddesinde ise bu Yönetmelik’in; il özel idareleri ve belediyelerce ikmalen, re’sen veya idarece tarh ve tebliğ edilen vergi, resim ve harçlar ile bunlara ilişkin olarak kesilecek vergi ziyaı cezalarını (usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalan ile Vergi Usul Kanunu’nun 344’üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi ziyaı cezası kesilen tarhiyata ilişkin vergi ve ceza hariç) kapsadığı belirtilmiştir.
Anılan Yönetmelik’in “Uzlaşma Komisyonlarının Teşkili” başlıklı 6’ncı maddesinde; büyükşehir belediyesinde başkanın görevlendireceği genel sekreter, genel sekreter yardımcısı veya daire başkanının başkanlığında, belediye gelir şube müdürü, diğer belediyelerde ise başkanın veya görevlendireceği başkan yardımcısının başkanlığında mali hizmetler müdürü, mali hizmetler müdürü olmayan yerlerde muhasebeci ile belediye encümenince mali hizmetler biriminden seçilecek bir memur üyeden müteşekkil üçer üyeden kurulacağı ifade edilmiştir.
Söz konusu Yönetmelik’in “Uzlaşma Talebi” başlıklı 7’nci maddesinde; uzlaşma talebinin, ceza ihbarnamesinin tebliği tarihinden itibaren 30 gün içinde mükellef veya ceza muhatabının bizzat veya resmi vekaletini haiz vekili vasıtası ile yetkili uzlaşma komisyonuna yazı ile yapılması gerekeceği ve ihbarnamede yazılı vergi ve cezanın tamamı için yapılacağı ifade edilmiş ve kısmi uzlaşma talebinde bulunulamayacağı belirtilmiştir.
Aynı Yönetmelik’in “Uzlaşma Talebinin İncelenmesi ve Görüşmelerinin Yapılması” başlıklı 10’uncu maddesinde; Uzlaşma komisyonlarına verilen veya posta ile taahhütlü olarak gönderilen uzlaşma dilekçeleri üzerine sekreteryanın, talebi komisyona intikal ettirmeden önce; talebin uygun şekilde ve süresi içinde yapılıp yapılmadığını, uzlaşmanın komisyon yetkisi içinde bulunup bulunmadığını inceleyeceği ifade edilmiştir. Bu inceleme sonucunda, uzlaşma talebinin süresi içinde ve usulüne uygun şekilde yapılmadığının veya komisyonun yetkisi dışında bulunduğunun tespiti halinde talebin reddedileceği belirtilmiştir.
Ancak, Danıştay 4. Dairesi tarafından verilen ...... tarihli ve Esas No. ...../..... Karar No. ...../..... sayılı kararla; “Tarhiyat sonrası uzlaşmada kısmi uzlaşma talebinde bulunulamayacağı” şeklindeki düzenleme, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun Ek 1’inci maddesinin birinci fıkrasına aykırı olduğu ve tanınan yetkinin aşılması anlamına geldiği gerekçeleriyle iptal edilmiştir.
Uzlaşma Yönetmeliği’nin “Uzlaşma Konusu Yapılabilecek ve Yapılamayacak Cezalar” başlıklı 16’ncı maddesinin son fıkrasında ve Mahalli İdareler Uzlaşma Yönetmeliğinin 15’inci maddesinin son fıkrasında; 1/1/1999 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemine ilişkin olarak kesilen usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları ile Kanun’un 344’üncü maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca vergi ziyaı cezası kesilen tarhiyata ilişkin vergi ve ceza hariç, vergi ziyaı cezasının da vergi aslından bağımsız olarak uzlaşma konusu yapılabileceği düzenlenmiştir.
Diğer yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Ücretler” başlıklı 92’nci maddesinde; bu kısımda yazılı komisyonlarla ortalama kar hadlerini tespit eden özel komisyonlar ve uzlaşma komisyonlarının (Zirai Kazançlar Merkez Komisyonu, Ortalama Kar Hadleri Merkez Komisyonu, Merkez Uzlaşma Komisyonları ile Gelir Vergisi Kanununun 31’inci maddesinde zikredilen yönetmelik hükümlerine göre kurulan komisyon hariç) Başkan ve üyelerine bu komisyonlardaki görevleri dolayısıyla mahalli defterdarlığın teklifi üzerine Maliye Bakanlığınca tayin olunacak miktarda ücret verileceği ifade edilerek uzlaşma komisyonlarının ücret alabileceği (huzur hakkı) düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, İdarenin, vergi ziyaı cezalarına ilişkin olarak kısmi uzlaşmaya gidilebileceği, uzlaşma komisyonu (bir memur üyeden müteşekkil üçer üye olacak şekilde) teşkil edildikten sonra komisyon üyelerine çalışmalarına karşılık olarak huzur ücreti ödenebileceği anlaşılmaktadır.
İdarece, yılı içinde yapılan söz konusu ödemelerde, mevzuatla öngörülen sınırların aşılmadığı ve fiilen yapılan komisyon toplantıları karşılığında ödemede bulunulduğu tespit edilmiştir.
Her ne kadar, İdarenin söz konusu toplantıları için ödediği huzur hakkı tutarları, toplantıların yapılmasının nedeni olan uzlaşma tutarlarından fazla olsa da, mevzuata göre yapılmasına izin verilmiş olan uzlaşma toplantılarına fiilen katılarak görev alanların mevzuatta gösterilen miktarlarda huzur hakkına hak kazandıkları açıktır. Ayrıca, mevzuatta, uzlaşmaya varılan tutarları aşacak şekilde huzur hakkı ödemesi yapılmasına mani bir hüküm de mevcut değildir.
Bu itibarla, mükellefler tarafından kısmi uzlaşma talebinde bulunulması üzerine vergi ziyaı cezalarına ilişkin kısmi uzlaşmaya gidilerek indirim yapılması sonucu komisyon üyelerine toplantı başına huzur hakkı ödenmesinin mevzuatına uygun olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlık konusu ………. TL ile ilgili olarak ilişilecek husus bulunmadığına,
Üyeler ……… …… ve …… …… ………’in karşı oyları ile ve oy çokluğuyla karar verildi.
Azınlık Görüşü:
Üyeler …… ……. ve ……. ……. ……..’in karşı oy gerekçesi:
“İdare tarafından uzlaşma komisyonu kurularak birtakım vergi ziyaı cezalarının uzlaşma konusu yapılmasının gerekçesi; İdarenin gelir olarak elde etmesi gereken tutarlardan, tahsil edilemeyen bazı tutarların, makul bir süre içerisinde tahsil edilebilecek olanlarının uzlaşma yoluyla kazanılması, gelirin bir kısmından vazgeçilirken, tamamının belirsiz bir tarihte tahsil edilmesi ihtimaline karşılık, öngörülebilir bir tutarın, yakın zamanda idare hesaplarına aktarılabilmesidir.
Uzlaşma konusu edilen tutarların elde edilebilmesi için yapılan harcamaların, uzlaşma konusu tutarlardan fazla olması, söz konusu alacakların uzlaşma konusu edilmesini gereksiz hale getirmektedir. Yani elde edilmesi beklenen tutarlar için yapılan harcamaların, beklenen tutarlardan fazla olması, gelir yerine gider yapılması anlamına gelir.
Mevcut durumda, toplam uzlaşmaya gidilen vergi ziyaı cezası tutarı ……… TL iken uzlaşılan tutar ……… TL, tahsil edilen tutar ise ……… TL olarak tespit edilmiştir. Bu uzlaşmayı sağlamak için ise komisyon üyelerine, toplam ……… TL huzur hakkı ödenmiştir.
Görüleceği üzere, söz konusu uzlaşmayı sağlamak için yapılan harcama ……… TL, elde edilen gelir (uzlaşılan tutar) ise kaydi olarak ……… TL, olup, bu durum 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun ısrarla üzerinde durduğu kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanılması ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.
İzahı yapılan nedenlerle, toplam ……… TL olan vergi ziyaı cezalarının uzlaşması için ……… TL harcama yapılarak karşılıksız bir gider haline getirilen ……… TL’nin raporda gösterilen sorumlular adına tazmin olunması uygun olur.”