Temyiz Kurulu Kararı - 02.05.2018/44440
- Cezalı çalışma
- Türk Borçlar Kanunu
- Üst yöneticinin sorumluluğu
- Kamu zararı
Özet
Verilen süre uzatımının mevzuata uygun olup olmadığı hususu ile ilgili olmayıp verilen toplam 35 günlük süreye ilişkin cezalı çalışma tutarının yükleniciden tahsil edilmemesi olduğundan bu noktada üst yöneticinin sorumluluğunu gündeme getirmenin yerinde olmayacağı hakkında.
Karar
İlamın konusu, yükleniciye verilen 15 günlük cezalı süre ve akabinde alınan fesih kararının ardından üst yönetici tarafından fesih kararının geri alınarak yükleniciye yeniden 20 günlük süre verilmesine ilişkin olur vermesi bir başka tabirle verilen süre uzatımının mevzuata uygun olup olmadığı hususu ile ilgili olmayıp verilen toplam 35 günlük süreye ilişkin cezalı çalışma tutarının yükleniciden tahsil edilmemesi olduğundan bu noktada üst yöneticinin sorumluluğunu gündeme getirmek yerinde olmayacaktır.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71 inci maddesine dayanılarak hazırlanmış olan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Kamu zararının oluştuğu tarih” 17 nci maddesinde, “Kamu zararının tespiti ve tahsilinde zamanaşımı” 19 uncu maddesinde düzenlenmiştir. 5018 sayılı Kanunun “Zamanaşımı” başlıklı 74 üncü maddesinde de; “Kamu zararının meydana geldiği ve bu Kanunda belirtilen para cezalarının verilmesini gerektiren fiilin işlendiği yılı izleyen mali yılın başından başlamak üzere zamanaşımını kesen ve durduran genel hükümler saklı kalmak kaydıyla onuncu yılın sonuna kadar tespit ve tahsil edilemeyen kamu zararları ile para cezaları zamanaşımına uğrar.” denilmiştir.
Sorumlular dilekçede; 4735 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinde; "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır." denildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 126 ncı maddesinde, zamanaşımı süresinin 10 yıl olarak düzenlendiği, bu hüküm gereğince işlem tarihinden itibaren ancak 10 yıl sonra kamu zararının oluştuğu, 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan kamu zararı konusunda karar verildiği ileri sürmüşlerse de; 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 20 inci maddesinde yer alan; "Yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi üzerine, ihale dokümanında belirlenen oranda gecikme cezası uygulanmak üzere, …” hükmü çerçevesinde işe ait sözleşmenin “Gecikme halinde uygulanacak cezalar ve sözleşmenin feshi”ne ilişkin;
“Yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak işi süresinde bitirmediği takdirde, gecikilen her gün için sözleşme bedelinin %0,06 (on binde altısı) oranında gecikme cezası uygulanır.” şeklindeki 25.2 nci maddesi gereği idare tarafından gecikme cezası hesaplanmış ancak tahsilata ilişkin bir işlem yapılmadığı görülmüştür.