Danıştay 13. Daire Kararları Çerçevesinde
T: 20.10.2022 – E: 2022/2952 – K: 2022/3754
Giriş
Kamu ihalelerinde Yeterlik Bilgileri Tablosu üzerinden yapılan beyanlar, şirketin ortaklık yapısı gibi kritik bilgilerle ilgili güven esasına dayanır. Ancak bu beyanların doğruluğu, resmî belgelerle —özellikle pay defteri gibi şirketin tüzel kişilik kayıtlarıyla— çelişiyorsa, teklifin değerlendirme dışı bırakılması kaçınılmazdır. Danıştay 13. Daire’nin 20.10.2022 tarihli kararı, Yeterlik Bilgileri Tablosunda beyan edilen ortaklık yapısı ile pay defteri kayıtları arasında uyumsuzluk bulunması hâlinde, teklifin değerlendirme dışı bırakılmasının hukuka uygun olduğunu ortaya koymaktadır.
Kararın Bağlamı ve Olayın Özeti
İlgili olayda bir istekli, Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda ortaklık durumuna ilişkin belirli oran ve ortak isimleri beyan etmiştir. Ancak teklif dosyasına eklenen resmi pay defteri kayıtlarında bu oran ve ortak bilgileri ile tabloda beyan edilen bilgiler arasında uyumsuzluk tespit edilmiştir.
İhale komisyonu, bu uyumsuzluğu ciddi bir bilgi çelişkisi olarak değerlendirerek, teklifin değerlendirme dışı bırakılmasına karar vermiştir. İstekli ise beyan hatasının esaslı olmadığını savunarak iptal işleminin ölçüsüz olduğunu ileri sürmüştür.
Danıştay’ın Değerlendirmesi
Danıştay 13. Daire, kararında şu esaslara yer vermiştir:
Kararın Uygulamadaki Etkileri
Bu karar, aşağıdaki hususlarda idareler ve istekliler açısından bağlayıcı bir içtihat özelliği taşımaktadır:
Bu karar, teklif güvenilirliğini sağlama yönünde şekli değil, içeriksel uyumun esas alınması gerektiğini vurgulamaktadır.
Sonuç
Danıştay 13. Daire’nin 20.10.2022 tarihli kararı, Yeterlik Bilgileri Tablosundaki ortaklık beyanı ile resmi pay defteri arasında uyumsuzluk bulunması hâlinde, teklifin değerlendirme dışı bırakılmasının hukuka uygun olduğunu ortaya koymuştur. Bu içtihat, ihale sürecinde belge-beyan uyumunun kritik bir unsur olduğunu ve şekilsel değil maddi doğruluğun esas alınacağını göstermektedir.