Ankara 2. İdare Mahkemesinin yürütmenin durdurulması kararı gereğince 14/01/2009 tarihinde Ümraniye Adliyesi zabıt katipliğine açıktan aday olarak ataması yapılan ve 27/09/2010 tarihinde asaleti tastik olunan, ancak 20/04/2012 tarihli Danıştayın bozma kararına istinaden görevine son verilen ilgilinin; daha sonra yapılan zabıt katipliği sınavını kazanarak açıktan ve aday olarak atamasının yapıldığından bahisle, 27/09/2010 tarihinde asli memurluğa atanma kararının geçerli olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği ilgi yazı incelenmiştir.
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 26/09/1952 tarih ve 1952/244 sayılı Kararında "Kanunsuz bir yükselme işleminden sonra, aynı memur hakkında kanuna uygun çeşitli yükselmeler yapıldığı takdirde, idare tarafından kanunsuz yükselmenin artık geri alınmasının uygun görülemeyeceği" ifadesine hükmedilmiştir.
Diğer taraftan, Danıştay Beşinci Dairesinin 09/10/1997 tarihli ve Esas No: 1994/7834 Karar No: 1997/2030 sayılı Kararında "Ancak söz konusu içtihadı birleştirme kurulu kararı ile sağlanan korunmanın da kamu yararı ve kamu düzeni ile sınırlı olduğunu; idarede istikrar ilkesi esas alınarak sağlanan bu korumanın, kamu düzenini ve bunun sonucu olarak kamu yararını ihlal eden, bozan bir sonuca ulaştığında artık sürdürülmesinin olanaklı olmadığını; korumanın, hukuka aykırı işlemin düzeltildiği tarihe kadar ilgili kişi için doğurduğu kişisel kazanımlarla sınırlı kalacağını kabul etmek gerekmektedir. Daha açık bir anlatımla hukuka aykırı bir idari işlemle elde edilen statü ve bu statüye dayanılarak yapılan işlem ve eylemler kamuya yönelik etki ve sonuçlar doğuruyorsa bu statü korunmayacak; ancak idarece hatalı işlem düzeltilinceye kadar ilgili kişinin bu statü nedeniyle elde ettiği kişisel kazanımlara da dokunulamayacaktır. Çok kısa deyimle kanuna aykırı işlemle elde edilen yetkiler sürdürülmeyecek, sadece kişisel kazanımları korunacaktır…" ifadesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen yargı kararları çerçevesinde, halen Bakanlığınızda görev yapmakta olan ilgilinin; Danıştayın 20/04/2012 tarihli bozma kararına kadar 657 sayılı Kanun kapsamında Devlet memurluğu statüsünde geçen süreler nedeniyle elde ettiği kişisel kazanımlarının korunması gerektiği gözönünde bulundurularak, yeniden adaylığa tabi tutulmasına gerek bulunmadığı mütalaa edilmektedir