Belediyeye ait taşınmaz mallar ihaleyle kiraya verilmiş, kiracılar kira süresi bitmesine rağmen mülkleri boşaltmamıştır. Söz konusu taşınmazların kolluk kuvvetleri eliyle tahliye edilip tekrar ihalesi gerekirken, kurum ecrimisil bedeli alarak işgali zımni olarak uygun görmüştür.
Büyükşehir belediyesine ait 119 adet taşınmaz mal, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine aykırı olarak pazarlık usulüyle kiraya verilmiştir.
Büyükşehir Belediye sınırları içinde faaliyet gösteren halk otobüslerinin ihale süreleri bitmiş olmasına rağmen yeniden ihale yapılmaksızın çalışmalarına devam ettirildiği görülmüştür.
Belediye tarafından gerçekleştirilen işletme haklarının devir işlemlerinin incelenmesi neticesinde; reklam yerleri (10 led ekran, 351 reklam ünite yeri ve 75 otobüs,13 istasyon, 36 vagon 500 otobüs durağı reklam ünite yerleri) ve çoklu ATM yerlerinin işletme hakkı, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre ihale yapılmaksızın meclis kararı ile belediyenin şirketine devredildiği görülmüştür.
Büyükşehir belediyesi, parkmetre yerlerinin işletmesini 11.03.2016 tarihli ve 67597785-050.01.04-83 sayılı meclis kararıyla belediyenin kendi şirketi olan… İmar İnş. AŞ’ne 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın devrettiği görülmüştür.
Ambalaj Atıklarının Toplanması İçin Yetki Verilen Şirketlerden Herhangi Bir Bedel Alınmaması
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği gereğince toplanması gereken ambalaj atıkları için, ihale yapılmadan, rekabet sağlanmadan ve herhangi bir bedel alınmadan imtiyaz hakkı verilmiştir.
Belediye’nin aşağıdaki tabloda belirtilen taşınmazları 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/g maddesi kapsamında pazarlık usulü ile kiraya verilmiştir. 2886 Sayılı Kanun’un 51’inci maddesinin (g) bendinde belirtilen Devletin özel mülkiyetindeki taşınmaz kavramının, hazinenin özel mülkiyetinde olan taşınmazları ifade ettiğini kabul etmek gerekir. Dolayısıyla belediyelerin söz konusu maddeden yararlanarak pazarlık usulü ile kendi mülkiyetinde yer alan taşınmazları kiraya vermesi uygun olmamaktadır.
Belediyenin sahip olduğu taşınmazların gerçek veya tüzel kişilerce işgali üzerine belirlenen 284.187,17 TL ecrimisil borcunun tahsil edilmesi, işgal edilen taşınmazlar için belediyenin talebi üzerine o yerin mülki amiri Valiliği tarafından en geç 15 gün içinde tahliye işlemlerinin gerçekleştirilerek taşınmazların belediyeye teslim edilmesi gerekmektedir.
Mülkiyeti idareye ait olan 10 adet taşınmazın kiralanması işinin mevzuata aykırı olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun “Pazarlık usulüyle yapılacak işler” başlıklı 51 inci maddesinin (g) bendi kapsamında ihale edildiği görülmüştür.
Belediye tarafından 2016 mali yılı içerisinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre gerçekleştirilen arsa satış ihalelerinde kesin teminat alınmadan sözleşme imzalandığı görülmüştür.
Aile Sağlığı Merkezi olarak kullanılan bina da yer alan ve Aile Sağlığı Merkezi personeli tarafından kullanılmayan ancak Sağlık Müdürlüğü personelleri tarafından kullanılan 2 adet lojmanın kira gelirleri Sağlık Müdürlüğünce Belediye hesabına aktarılmalıdır.
Mülkiyeti Belediyesine ait olan 2 adet lojmanın kira gelirinin belediye tarafından tahsil edilmesi için gerekli idari ve adli işlemler yapılmalıdır.
Belediyesine ait mülk ve işletmelerin bir kısmının herhangi bir ihale yapılmadan işgal edildiği, bu işgalcilerin mezkûr yerlerden çıkarılmadığı, bunun yerine tespit edilen ecrimisillerin kira gibi uygulanarak işgallerin devam ettiği, bu suretle mevzuata aykırı hareket edildiği tespit edilmiştir.
Mevzuattan da anlaşılacağı üzere, ecrimisil bir kiralama yöntemi olmadığı gibi olağan bir yöntem de değildir. İşgale uğrayan ve sonradan tespit edilen kamuya ait taşınmaz mal için fuzuli şagilden bunun bedelinin adeta bir tazminat suretinde alınmasıdır. Maddenin dördüncü fıkrasında da belirtildiği üzere işgal edilen taşınmaz mal için mülkiye amirine talepte bulunulması ve mülkiye amirince söz konusu taşınmazın 15 gün içinde tahliye ettirilmesi esastır. Aksi bir durum, yani işgal eden kişinin ödemesi için tespit edilen ecrimisil bedelinin kira ödemesi gibi esas alınarak ileriye doğru devam ettirilmesi, 2886 sayılı Kanun’un her türlü satış ve kiralama gibi hususlarda ihale yoluna gidilmesi gerektiğini ifade eden amir hükümlerine aykırı olacaktır. Ayrıca mevzuata aykırı bu gibi bir uygulama idare malını haksız ve hukuksuz bir şekilde işgal edenin ödüllendirmesi sonucunu doğuracaktır.
Yukarıda açıklandığı üzere, idareye ait olan veya idarenin yetki ve sorumluluk bölgesinde bulunup da kamuya terkini yapılan taşınmazlarda herhangi bir işgal vuku bulduğunda bunlar için hem ecrimisil tespit edilerek geriye doğru 5 yılı geçmeyecek şekilde bu ecrimisiller tahsil edilmeli hem de aynı zamanda 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 75’inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca konu mülki amire intikal ettirilerek söz konusu taşınmazın tahliyesi sağlanmalıdır.
Belediyenin sahip olduğu taşınmazlara ilişkin yapılan incelemede, kira süresi sona eren bazı taşınmazların yeniden ihale edilmek yerine, Encümenin kararıyla belirlenen tutarda kira artışı yapılarak kira sürelerinin uzatıldığı tespit edilmiştir. Örneğin, no.lu dükkânlar 2013 yılında 2886 sayılı kanunun kapsamında 3 yıllığına kiraya verilmiş ve kira süreleri 2016 yılında sona ermiştir. Ancak; mevcut kiracılar ile kira sözleşmelerinin bitmiş olmasına rağmen kiracılık ilişkisi devam etmektedir. Bu husus 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na aykırılık teşkil etmektedir.
Belediyesinin taşınmazlarına ait kira sözleşmesinde yer alan maddenin Kanun’a ve hukukun genel ilkelerine aykırı olduğu görülmüştür. İhaleyi alan gerçek veya tüzel kişinin belediyenin muvafakatini alarak devir işlemini yapması halinde taşınmaza ait sözleşme yeni kiracı ile belediye arasında olmaktadır. Bu durumda sözleşmenin tarafları idare ile sözleşmeyi devir alan kişidir. Devir yapıldığı tarihten sonra oluşacak kira borçlarından yeni kiracı sorumludur. Eski kiracı yaptığı işle ilgili kirayı devretmekle birlikte mükellefiyetini de sonlandırmaktadır. Artık verginin mükellefi o işi yapan kişidir. Eski kiracıyı yeni kiracının vergi borçlarından sorumlu tutmak vergi kanunlarına aykırıdır.
Taşınmaz kira sözleşmesine Kanun ve hukukun genel ilkelerine aykırı hükümler konulmamalıdır.
Belediyenin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre ihale ile verdiği taşınmazlara ait kira sözleşmelerinin noterlikçe tescil edilmediği görülmüştür.
Kanuna göre ihale komisyonunun verdiği kararın ita amirince onaylanmasından sonra 15 gün içinde ihaleyi kazanan kişi noterlikçe tescil edilmiş sözleşmeyi idareye vermelidir. Belediyedeki kira sözleşmelerinin idare ile kiralayan arasında imzalanarak notere tescil ettirilmediği görülmüştür.
A-Büyükşehir Belediyesi Meclisi 14.09.2007 tarih ve 173 sayılı kararıyla, otobüs durakları üzerinde bulunan reklam panolarının işletme/işlettirme yetkisini, belediyenin %99,93 hisse ile ortak olduğu A.Ş. ’ye verilmesi için başkanlığa yetki vermiştir. Büyükşehir Belediye Encümeni 27.02.2008 tarih ve 1308 sayılı kararı ile 308 adet otobüs durağı, 12 adet raket, 30 adet pissa megalight ve 1 adet megabord’dan oluşan reklam yerlerinin işletilmesi hakkını, aylık bedel karşılığı, 2017 yılı sonuna kadar A.Ş. ’ye vermiş ve yapılan protokolü kabul etmiştir. Ancak şirket 2013 yılından bugüne kadar olan borcunu ödememiştir.
B- Belediye A.Ş. ‘den toplam -TL olan alacağın tahsili için, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na göre icra işlemlerine başlamamıştır.
Taşınmazı kiralayıp sözleşme imzalayan kişilerin sözleşmede belirlenen kira tutarlarını ödememesi nedeniyle sözleşmenin fesih edilerek kesin teminatın gelir kaydedilmesine karşın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 84'üncü maddesine göre işlem yapılmadığı görülmüştür.
Kira sözleşmesinde belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmeyen müşteri (kiracı) hakkında Kanunun 62'nci maddesine göre kesin teminatın gelir kaydedilmesine karar verilerek alacaklar için icra yoluna başvurulmaktadır. Ancak eylem taahhüdün sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmeme olduğuna göre 2886 sayılı Kanun’un 84'üncü maddesinin üçüncü fıkrasına göre de işlem yapılması gerekir.
Belediyesi’ne ait Mahallesi’nde yer alan 19 adet taşınmaza ilişkin yıkım kararının uygulanmadığı ve bu taşınmazların ecrimisil alınmak suretiyle kullandırıldığı görülmüştür.
Haklarında yıkım kararı bulunan taşınmazlar kişiler tarafından fiili olarak kullanılmakta ve Belediyede kullanım karşılığı olarak ecrimisil almaktadır. Söz konusu taşınmazlar hakkında yıkım kararı uygulanmalı veya yıkım kararının uygulanma imkânının bulunmaması durumunda ise 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre taşınmazların kiraya verilmesi gerekmektedir.
Kira ihaleleri kayıtlarının incelenmesinde, aşağıdaki ihalelerde tahmin edilen bedeli belirlemekle görevli komisyonların yukarıda belirtilen hüküm gereğince yapmaları gereken araştırmaları yapmadığı, ihale evrakına hesap tutanağı eklemediği, eski kira bedeli esas alınarak bu tutarın üzerine cüzi tutarlar eklenerek tahmin edilen bedelin belirlendiği, komisyon görevlendirilen tüm taşınmaz kiraya verme ihalelerinde aynı uygulamanın sürdürüldüğü görülmüştür
Kuruma ait taşınmazlar ile arsa, park alanı, yeşil alan, meydan, kaldırım gibi sebeplerle tapuda kamuya terk edilen veya Kurum’un yetki ve görev sınırları içerisinde yer alan yerlerin incelenmesi neticesinde; Belediyeye ait bir kısım mülk ve işletmeler ile kamuya terkini yapılan bazı yerlerin herhangi bir ihale yapılmadan bir kısım kişi ve şirketler tarafından işgal edildiği, bu işgalcilerin mezkûr yerlerden çıkarılmadığı, bunun yerine geçmişe dönük olarak tespit edilen ecrimisillerin kira gibi uygulanarak işgallerin devam ettiği, bu suretle mevzuata aykırı hareket edildiği tespit edilmiştir.
Mülkiyeti belediyeye ait kira süresi sona eren minibüs hatlarının işletme haklarının, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ihale edilmeksizin eski kira sözleşmeleri üzerinden uzatılarak devam ettirildiği görülmüştür.
Hem ilgili kanun hükmü hem de yukarıda yer verilen Şartname gereği şehir içi yolcu taşımacılığına ait il trafik komisyonu kararı ile iki ayrı güzergâh için konulan toplam dört adet hattın işletme haklarının kiralanmasına ilişkin olarak, 13.09.2002 tarihinde kiralanan üç adet hattın kira süresinin 13.09.2012 tarihinde sona ermesine karşın süre uzatımı verilmek suretiyle işletme hakkının kiralaması devam ettirilmiştir.
Kira süresi 2012 yılında sona eren üç ayrı minibüs hattı işletme hakkının, Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre yeniden ihale edilmek suretiyle kiraya verilmesi gerekmektedir.
Sermayesinin tamamı belediyeye ait olan ve yönetim kurulu başkanlığı Belediye Başkanı tarafından yürütülen A.Ş.’nin, harcama yetkilisinin belediye başkanı olduğu Özel Kalem Müdürlüğü’nün açtığı ihalelere girdiği ve ihalelerin anılan şirket tarafından alındığı görülmüştür.
Belediye görevlilerinin yönetim ve denetim kurulunda bulundukları bir belediye şirketinin, Harcama yetkilisi oldukları birimler tarafından açılan ihaleye katılması görev ilişkisinin de ötesinde ihaleyi yapan ile ihaleye katılanın aynı olması anlamına gelmektedir. Böyle bir durum, ihalenin açıklık ve tarafsızlık ilkelerine uygun olarak gerçekleştirileceği konusunda kuşkulara yol açabileceği gibi, eşit rekabet koşullarını da ortadan kaldıracak niteliktedir.
Anılan mevzuat doğrultunda, belediye şirketinin yönetiminde görev alan kişiler ile sermaye oranı %10’dan fazla olan ortağın, aynı zamanda ihale yapan belediyenin ihale komisyonlarında; ihalenin hazırlanması, yürütülmesi ve sonuçlandırılması ile onaylanmasında görevli olmaları veya bu kişilerin belediyenin ihale yetkilisi konumunda bulunmaları durumunda belediye şirketleri belediyenin ihalelerine katılabilmeleri belirtilen kanun hükümlerine aykırı olduğu düşünülmektedir.
Belediyeye ait taşınmaz kira bedellerinin günün emsal ve rayiç bedellerini yansıtmadığı görülmüştür.
Taşınmazlara ait kira bedellerinin ilk üç yıl için Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) oranında artırılması, üç yıldan uzun süreli kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her üç yılın sonunda, yeni kira yılında uygulanacak kira bedelinin, üretici fiyat endeksindeki artış oranı, taşınmazın konumu, çevresi, niteliği, kullanım şekli, gibi kira bedeline etki eden tüm nitelikler karşılaştırılarak emsal ve rayiç kira bedelleri göz önünde tutularak belirlenmesi gerekir.
Belediyenin 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre kiralanan taşınmazlarından işgal durumunda olanların tahliye edilmediği daha önceki denetim raporlarında da konu edilmesine rağmen 2016 yılında da bu konu devam etmektedir. Belediyenin sözleşmesi biten ve tahliye kararı çıkartılan 30 adet işgal edilen taşınmazı bulunmaktadır.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 19.04.2016 tarih ve 553 sayılı kararı ile 10 yıl süre ile kiralanması için encümene yetkisi verilen Kent Mobilyaları ile ilgili olarak yapılan incelemede, encümenin söz konusu taşınmaz niteliğindeki hakkı 2886 sayılı Kanun’un 51/g maddesine göre kiraladığı görülmüştür.
Belediyenin, mülkiyetinde bulunan işletmelerden bazılarını belediye şirketi olan A.Ş’ne devrettiği ve AŞ’nin de 5216 sayılı kanunun 26’ncı maddesine aykırı olarak kendisine devredilmiş bu işletmeleri ihale yapmaksızın üçüncü kişilere kiraladığı görülmüştür.
Belediye şirketlerinin devraldıkları bu taşınmazları üçüncü kişilere devretmek istemeleri halinde (kiraya vermek gibi) belediye şirketlerinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri doğrultusunda hareket etmeleri gerekmektedir. Büyükşehir belediyesi tarafından belediye şirketlerine devredilen 74 adet taşınmazın ilgili şirketler tarafından üçüncü kişilere devrinde 2886 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği düşünülmektedir.
Belediyesine Ait 225 Adet Taşınmazın, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleriyle örtüşmeyen, “İşgaliye Sözleşmesi” ile ihale edilmeksizin kiraya verildiği, kira süresi sonunda yeniden ihale edilmeksizin encümen kararı ile ÜFE katsayısı oranında kira bedeli artırımı ile kiralamanın devam ettirildiği görülmüştür.
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği gereğince ambalaj atıklarının toplanması için verilen imtiyaz hakkının ihale yapılmadan, rekabet sağlanmadan ve herhangi bir bedel alınmadan verildiği tespit edilmiştir.
Ambalaj atıklarının toplanması yetkisinin, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde açılacak ihale yoluyla en yüksek bedeli ödemeyi kabul eden şirkete verilmesi ve buradan Belediyenin bir gelir elde etmesi gerektiği düşünülmektedir.
Büyükşehir Belediye Meclisi 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26’ncı maddesi ile verilen yetkiye dayanarak 14.10.2011 tarih ve 2320 sayılı kararıyla; sınırları dahilinde mevcut ve halen yapılmakta olan tüm raylı sistem, füniküler ve teleferik hatlarının mütemmim cüzü ve teferruatları ile beraber işletme hakkının 30 yıl süreyle, işletme süresince ihtiyaç duyulacak tüm bakım, onarım, revizyon, ikmal, rehabilitasyon gibi işlerin aynı şirket tarafından yapılmasını ve ayrıca toplam yolcu hasılatının % 20’sinin, yolculuk dışı hasılatın (kira, işgaliye, reklam vb.) ise %50’sinin büyükşehir belediyesine ödenmesi karşılığında Ulaşım San. Ve Tic. AŞ’ye (Ulaşım AŞ) verilmesini uygun bulmuştur.
Dükkân olarak işletilen ticari alanların toplu ulaşım hizmetlerinin mütemmim cüz ve teferruatı olduğu varsayılarak bu yerlerin işletme hakkının toplu ulaşım hizmetinin işletme hakkıyla birlikte 5216 sayılı Kanun’un 26’ncı maddesine göre belediye iştirakine verilmesi hem Büyükşehir Belediyesi Kanunu’na hem de Türk Medeni Kanunu’na uygun değildir.
a) Geçici teminatın işin toplam süresindeki tahmin edilen bedel yerine ilk yıl bedeli, kesin teminatın ise işin toplam süresindeki bedel yerine ilk yıl ihale bedeli üzerinden hesaplanması nedeniyle olması gerekenden düşük tutarda alındığı tespit edilmiştir.
Büyükşehir Belediyesince 2886 sayılı Kanuna göre ihale edilen kira veya irtifak hakkına ilişkin işlerin süresinin bir yıldan uzun süreli olduğu, bazılarının 30 yıla hatta 49 yıla kadar süreli olduğu, bu nedenle geçici teminatın ilk yıl bedeli olarak dikkate alınan tutar üzerinden değil işin toplam süresi dikkate alınarak hesaplanması gerekmektedir.
Yapılan incelemede, kira ve irtifak hakkına ilişkin ihalelerde tahmin edilen bedel olarak ilk yıla ilişkin tutarın belirlendiği ve bu tutar üzerinden geçici teminatın alındığı görülmüştür. Aynı şekilde, işin toplam süresinde ödenecek ihale bedeli üzerinden kesin teminat alınması gerekirken ilk yıl idareye ödenecek tutar üzerinden kesin teminatın alındığı anlaşılmıştır.
b) 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre bir yıldan uzun süreli kiralama veya sınırlı ayni hak ihalelerinde, tahmin edilen bedeli her yıl Bütçe Kanunu ile tespit edilecek tutarı geçenlerin kapalı teklif usulü ile ihale edilmesi gerekirken açık teklif usulüyle ihale edildiği tespit edilmiştir.
2886 sayılı Kanuna göre yapılan ihalelerde tahmin edilen bedel olarak işin toplam süresinin dikkate alınması ve teminatlar, ihale ve ilan usullerinin bu süreler dikkate alınarak belirlenmesi gerekmektedir.
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında kiralanan veya sınırlı ayni hak tesis edilen taşınmazlara ilişkin ihale şartname veya sözleşmesine göre kesin teminat tutarının artan ihale bedeli oranında her yıl güncellenmesi gerekirken güncellenmediği görülmüştür.
Kurum tarafından Kanlıca Orman İşletmeleri Müdürlüğünden 29 yıl için kiralanan B Tipi Mesire Yerinin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 35’inci maddesinin (d) bendi uyarınca pazarlık usulü ile 28 yıllığına işletme hakkının kiraya verildiği, bu kiralama işlemine ilişkin Mesire Yerleri Yönetmeliğince öngörülen Orman Genel Müdürlüğü onayının alınmadığı tespit edilmiştir.
Kurumun hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerde bulunan ATM’lerin bir bankaya protokol ile belirlenen kira bedeli karşılığında verildiği, diğer bir bankaya ise 2886 sayılı Kanun uyarınca ihale edilerek kiralama suretiyle kullandırıldığı, bu yerlerin kiraya verilmesinde Belediyece bir usul belirlenmediğinden uygulama farklılıkları oluşturulduğu tespit edilmiştir.
Belediye tarafından ATM’lerin konulduğu yerlerin farklı farklı usullerle kiraya verilmesi ihale kanunlarıyla amaçlanan eşitlik, şeffaflık ve adalet ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir.
Belediyenin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlere ATM konulmasında uygulama birliğine gidilerek her bir bankaya eşit muamelede bulunulması ve bunu sağlamak için de bu yerlerin 2886 sayılı Kanun uyarınca ihale edilerek kiraya verilmesi gerekmektedir.
Belirtilen mevzuat hükümleri, yapılan açıklamalar ve Sayıştay raporlarında vurgulanan riskler göz önüne alınarak; yol üstü otoparkı uygulaması için herhangi bir UKOME kararı alınmamış olan sokaklarda herhangi bir yetkiye veya işletme hakkına dayanmadan AŞ tarafından otopark işlettirilmesinin sonlandırılması için gerekli önlemlerin alınmasının, ileride muhatap olunabilecek tazminat davalarının önlenebilmesi açısından gerekli olduğu değerlendirilmektedir.
Kurumun kiraya verdiği taşınmazlara ilişkin işlemlerinin incelenmesinde, kira sözleşmelerinde Belediye’nin hak ve menfaatini gözeten hükümlere riayet edilmediği tespit edilmiştir.
Söz konusu kira sözleşmelerinde; Belediye’yi doğabilecek her türlü zarar ve ziyandan bağışık tutacak ve herhangi bir külfeti yüklenmekten alıkoyacak şekilde, kiraya verilen taşınmazların/işyerlerinin yangın ve kazalara karşı sigorta ettirilmesi hüküm altına alınmış olmasına rağmen, buna ilişkin sigorta poliçelerine ulaşılamamıştır.
Benzer şekilde, kira bedellerinin ödenmesi konusunda herhangi bir aya ilişkin kiranın süresinde ödenmemesi durumunda yıllık kira bedelinin geri kalan kısmının da muaccel hale geleceğine ilişkin hükümlerin de uygulanmadığı anlaşılmıştır.
İdare tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 36’ncı maddesi kapsamında ihale edilen ve 08.10.2014 tarihinde sözleşmeye bağlanan AVM alanının kiralanmasına ilişkin olarak kiracı firmanın sözleşme ve şartname hükümlerine aykırı davrandığı, işin sözleşmesinde fesih dışında herhangi bir cezai yaptırımın öngörülmediği ve sözleşmede belirlenen fesih yaptırımının da uygulanmadığı tespit edilmiştir.
Belediye tarafından yapılan kiralamaların incelenmesi neticesinde; büfe, çay ocağı, sosyal tesis ve benzeri amaçlarla kullanılmak üzere Belediye tarafından işletme hakkı şeklinde kiraya verilen yerlerden katma değer vergisinin tahakkuk edilmediği görülmüştür.
Belediyenin mülkiyetindeki düğün salonunu mevzuata aykırı olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 51'inci maddesinin (a) bendi kapsamında pazarlık usulü ile kiraya verildiği tespit edilmiştir.
2886 sayılı Kanun kapsamındaki idareler tarafından kiraya verilen taşınmazlardan Genel Bütçe Kanununda gösterilen tutarları aşmayan ve süreklilik göstermeyenler pazarlık usulü ile kiraya verilebilecektir.
Belediye sınırları içinde ihale yapılmaksızın veya ihale yapılmasına karşın süre belirtilmemesi nedeniyle faaliyet gösteren halk otobüslerinde mevzuata aykırı hareket edildiği görülmüştür.
1580 ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre toplu taşımaya ilişkin haklar belediyeye aittir. Belediyeye ait olan bu hakkın Kanun çerçevesinde ihale yoluyla rekabete uygun, saydam bir şekilde süresinin belirli olması gibi hususları da içerecek şekilde verilmesi gerekir.
Belediyesi yönetiminde olan Sebze ve Meyve Ticareti ve Toptancı Halinde bulunan kiracılardan hal kira ücretlerini ödemeyenlerle ilgili işlem yapılmamıştır.
5957 sayılı Kanun'un verdiği yetkiye istinaden 07.07.2012 gün ve 28346 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sebze ve Meyve Ticareti Ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmeliğin 50'nci maddesinde de, kira bedelini belediyenin yazılı uyarısına rağmen ödemeyenlerin kira sözleşmesinin feshine ya da satış işleminin iptaline belediye encümenince karar verileceği, kira sözleşmesinin feshine ya da satış işleminin iptaline karar verilenlerin, bu kararın kendilerine tebliğinden itibaren işyerlerini otuz gün içinde tahliye etmeye mecbur oldukları, bu süre sonunda tahliye edilmeyen yerlerin belediye zabıtası tarafından tahliye ettirileceği belirtilmiştir.
Belediyesi yeni sebze halinde bulunan işyerlerinin kira artışlarında 5957 sayılı Kanun’a aykırı hareket edilmiştir.
Timurlenk mevkiinde yeni yapılan yere 27.08.2012 tarihinde taşınılmıştır. Her bir yerin 2012 yılı kirası 230TL, 2013 yılı kirası 250TL, 2014 yılı kirası 270 TL, 2015 yılı kirası 425TL, 2016 yılı kirası ise 460 TL olarak encümence belirlenmiştir. Bu belirlemeler ÜFE artış oranına göre yapılmamıştır. Diğer taraftan rakamlar belirlenirken hangi kriter/kriterlerin dikkate alındığı ve nasıl bu rakama ulaşıldığı anlaşılamamıştır.
Kira artışının encümen yerine üretici fiyatları endeksi oranında arttırılması 5957 sayılı Kanun gereğidir.
Belediyenin sahip olduğu taşınmazların kira artışlarının nasıl olacağının şartname ve sözleşmelerinde belirlenmediği görülmüştür.
Kira artışları ile ilgili gerek 2886 gerekse 5393 sayılı Kanunlarda bir hüküm bulunmadığından bu konuda şartname ve sözleşmedeki hükümler dikkate alınmalıdır. Kira şartname ve sözleşmelerinde idarenin ve kiracının haklarını korumak amacıyla kira artışının nasıl olacağına açıkça yer verilmelidir. Bu hukukta var olan belirlilik ilkesi gereğidir. Belediyenin şartname ve kira sözleşmelerinde yer alan, “kira bedelleri Belediye Meclisince belirlenecek” ifadesi soyut ve belirsiz olduğu gibi bu yetkinin kullanımında ölçüsüz davranılması da mümkündür.
Şartname ve sözleşmelere kira artışlarının nasıl olacağının açıkça yazılması sağlanmalıdır.
İdarenin taşınmazlarının incelenmesi neticesinde belediyeye ait taşınmazlardan bazılarının 10 yıldan fazla süredir ihale yapılmaksızın kiralanmasına devam edildiği tespit edilmiştir.
8.9.1983 tarih ve 2886 no.lu Devlet İhale Kanun’unun, “Kiralarda Sözleşme Süresi” başlıklı 64'üncü maddesinde:
“Kiraya verilecek taşınır ve taşınmaz malların kira süresi, on yıldan çok olamaz…”
Denilmektedir.
Belediye’ye ait taşınmaz kayıtlarının incelenmesinde, toplam 54 adet taşınmazın kiralama süresinin 10 yıldan uzun süredir devam ettiği, 2886 Sayılı Kanun’un ilgili maddesine göre işlem tesis edilmediği görülmüştür.
İdarenin taşınmazlarına yönelik yapılan incelemede, aşağıdaki tabloda yer alan taşınmazların ATM ve GSM istasyon yeri olarak ihale yapılmaksızın kiraya verildiği tespit edilmiştir.
İdarenin taşınmaz kiralama işlemlerinin 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre ihale yolu ile yapılması gerektiği halde yapılmadığı, işletmelerle pazarlık usulüyle belirli bir kirada anlaşıldığı tespit edilmiştir.
Belediyesi taksitli arsa satışlarında sözleşme bağıtlanmadığı belirlenmiştir.
Genel bütçeye dahil dairelerle katma bütçeli idarelerin, özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi ve taşıma işlerinin 2886 sayılı Kanun'da yazılı hükümlere göre yürütüleceği, bu Kanun'un 1'inci maddesi 1'inci fıkrasında ifade edilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 69'uncu maddesinin üçüncü fıkrasına dayanılarak hazırlanan 29.09.2005 tarih ve 25951 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Belediyelerin Arsa, Konut ve İş Yeri Üretimi, Tahsisi, Kiralaması ve Satışına Dair Genel Yönetmelik'in” amacının ise; belediyeler tarafından arsa, konut ve işyerleri üretilmesi, tahsisi, kiralanması ve satışına ilişkin usul ve esasları düzenlemek, olduğu ifade edilmiştir.
Yukarıda yazılı olan yasa hükümlerine uyulmayarak, aşağıdaki tabloda yer alan taksitli arsa satışlarında sözleşme yapılmadığı belirlenmiştir.
Bu durumda sözleşme akdedilmemesi sonucu damga vergisi ve taksitlerin gecikmesi durumunda alınması gerekli gecikme faizleri tahakkuk ve tahsilatları yapılamamıştır.
Büyükşehir Belediyesinin, 35 araçlık, toplam 180 araçlık cadde ve sokakların encümen kararı ile üç yıldan fazla süreyle kiraya verildiği tespit edilmiştir.
Büyükşehir Belediyesine ait kira süresi 10 yıldan daha az olan 11 adet taşınmazın, mevcut kira sözleşmeleri devam ederken ihale yapılmaksızın meclis kararı ile kira süreleri 10 yıla tamamlanmıştır. Söz konusu taşınmazlar için ihale yapılmaksızın kira süreleri 7 yıl ile 9 yıl arasında uzatıldığı tespit edilmiştir.
Pazar Yerleri Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre, belediyelerce tespit edilecek yer ve günlerde kurulan üretici ve semt pazarlarının pazarcılara tahsis edilmesi ve tahsis edilen yerler karşılığında, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca işgaliye harcı alınması gerekmektedir.
Büyükşehir Belediyesi’nde kayıtlı taksi plakalarının incelenmesinde bazı kişilerin birden fazla plakasının olduğu ve 86/10553 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ticari Plakaların Verilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Karara göre taksi plakalarının verilmediği görülmüştür.
Büyükşehir Belediyesinde kayıtlı taksi plakalarının incelenmesinde, Şanlıurfa Belediyesince 2013 yılında herhangi bir bedel alınmadan ve ihale yapılmadan 30 adet ticari taksi plakası verildiği görülmüştür.
Büyükşehir Belediye sınırları içinde faaliyet gösteren servislerin plakalarının dilekçe üzerine ihalesiz verildiği görülmüştür. Uygulamada dilekçeyle başvuru yapanlara S plaka kullanım hakkının verildiği görülmüştür. Bu hak herkesin bilgisinin olduğu, adil bir şekilde verilmelidir. İhale yapılmadan fiili bir durum olarak yapılan ancak mevzuatta karşılığı olmayan bu uygulamanın sürdürülebilmesi mümkün değildir.
İhalesiz verilen ve fiili olarak çalışan S plakaların süresi ve şartları da belirtilerek ihale yoluyla verilmesi sağlanmalıdır. Nitekim Büyükşehir Belediyesi ihaleye çıkarak 10 yıllığına S plaka tahsisi yapmıştır.
İhale yapılmadan dilekçe üzerine verilen ve fiili olarak çalışan S plakaların süresi ve şartları da belirtilerek ihale yoluyla verilmesi sağlanmalıdır.
Belediyeye ait taşınmaz kira bedellerinin günün emsal ve rayiç bedellerini yansıtmadığı görülmüştür.
Taşınmaz kira dosyalarının incelenmesi sonucunda; taşınmazlara ait kira bedelinin her yıl yeniden değerleme oranı üzerinden artırılmak suretiyle tespit edildiği ve hesaplanan bedelin yeni yıl kira bedeli olarak uygulandığı, emsal ve rayiç bedel mukayesesinin yapılmadığı anlaşılmıştır.
İdare tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanun’u hükümlerine istinaden ihale edilen 40 araçlı 15 adet toplu taşıma güzergâh hatları kiralaması işinde mevzuata aykırı olarak sözleşmeye konulan hükme istinaden araç ve güzergâh sayısında artışa gidildiği görülmüştür.
2886 sayılı Kanun kapsamında ihale edilen güzergâh hatları kiralaması işinin sözleşmesinde hüküm altına alınan güzergâhların uzatılabileceği, araç sayılarının artırılabileceği ve artırılan araçların sözleşmenin dışındaki hatlarda da çalıştırılmasının istenebileceği ifadelerinin açıklık ve rekabeti sağlamadığı; ek sözleşme ile araç ve güzergâh sayılarının artırılması halinin de mevzuata uyarlı olmadığı değerlendirilmektedir.
Kurumun mülkiyetinde olan taşınmazlar üzerinde ihaleye çıkılmaksızın üçüncü kişilere sınırlı ayni hak tanındığı tespit edilmiştir.
Belediyelerin mülkiyetindeki taşınmazları üzerinde mülkiyetin gayri ayni hak tesisi 2886 sayılı kanun kapsamındadır. Dolayısıyla mülkiyeti belediyeye ait olan taşınmazlar üzerinde 3'üncü kişilere sınırlı ayni hak ancak 2886 sayılı Kanun çerçevesinde ihaleye çıkılmak suretiyle verilebilecektir.
Yapılan incelemede; İhaleye çıkılmaksızın doğrudan Belediye Meclis kararları ile mülkiyeti belediyeye ait tesis ve bina üzerinde 3'üncü kişi lehine sınırlı ayni hak tesis edildiği görülmüş olup, bu işlemin yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine aykırı olduğu düşünülmektedir.
Belediye sınırları içerisinde yer alıp imar planlarında “park” alanı olarak gözüken ancak henüz park olarak düzenlenmemiş bazı alanların kiraya verildiği görülmüştür.
İmar planında park alanı olarak tespit edilen 8 adet alanın park olarak düzenlenmeyip genellikle peyzaj ve çiçek, fidan satımı amacıyla ticari olarak faaliyette bulunan şahıs ve şirketlere kiralandığı görülmüştür.
Yukarıda bahsedilen 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerine göre gerek hazineden devredilen gerekse düzenleme ortaklık payı olarak özel mülkiyetten belediyeye intikal etmiş alanların “umumi hizmete” ayrılmış olması nedeniyle başka maksatlarla kullanılmasının mümkün olmadığı ifade edilmiştir.
Bu nedenle, yapılan kiralama işlemlerinin İmar Kanunu hükümlerine aykırı olduğu görülmektedir.
Kurumun tasarrufunda olup imarında park alanı olarak nitelendirilen yeşil alan üzerinde imar mevzuatına aykırı olarak Yap-İşlet-Devret Modeli kapsamında irtifak hakkı tesis edildiği tespit edilmiştir.
Kira sözleşmesinde, kiralanan taşınmazın niteliği ve miktarı olarak; 11.770,00 metrekare alanlı toplam 3 kat, ara kat, açık teras, çatı arası katından ibaret brüt alanın 10.363,43 metrekare binanın inşası ile ilgili sınırlı ayni hak (üst hakkı) tesis edildiğinden bahisle yine kiralanan taşınmazın cinsi ve ada parsel nitelemesinde yeşil alan niteliğindeki park alanına söz konusu iki Yönetmelik hükümlerine aykırı yapılaşmaya gidildiği ve faal olarak işletildiği anlaşılmaktadır.
Belediyenin yaptığı taşınmaz kiralama ihalelerinde, komisyon tarafından verilen bazı ihale kararlarının ita amirince yeterli makul gerekçe belirtilmeksizin onaylanmadığı görülmüştür.
İhale komisyonu olarak toplanan Belediye encümeni ihalenin yeterli şartlarda yapıldığına karar vererek ita amirinin onayına sunmuştur. İta amirince ihale kararları onaylanmamıştır. Şüphesiz ita amiri onaylamama hak ve takdirine sahiptir. Ancak kamu gücü kullanan kişiler neden onaylanmadığını makul gerekçelerle ortaya koymalıdır. Takdir hakkı sınırsız bir yetki değildir. Sübjektif verilere göre karar verilmemelidir.
İhale kararlarının onaylanmamasında takdir hakkının yeterli gerekçeyle ortaya konulması gerekir.
Belediyenin ihale ettiği taşınmaz ihalelerinde geçici teminatın, kesin teminatın ve ihale karar damga vergisi ile sözleşme damga vergisi hesabında hata yapıldığı görülmüştür.
Bir yıldan uzun süreli kira sözleşmelerinde geçici teminat, kesin teminat ve ihale karar damga vergisinin yıllık kira bedeli üzerinden hesaplandığı, sözleşme damga vergisinin ise yıllık kira bedeli üzerinden Binde 9,48 oranında alındığı görülmüştür. Kira sözleşmesinden Binde 1,89 oranında damga vergisi alınması gerekir. Geçici teminatın toplam kira bedeli üzerinden %3 oranında alınması gerekirken yıllık kira bedeli üzerinden %30 oranında alınmıştır.
Belediyenin taksitle satışını yaptığı taşınmazlarla ilgili kesin teminatın alınmadığı görülmüştür. Taşınmaz satışında sözleşme yapılması durumunda kesin teminatın sözleşme yapılmasından önce alınması ile ihaleyi kazanan kişilerden alınmayan kesin teminata ilişkin oluşan mahrum kalma bedelinin alınması gerekir.
Mülkiyeti belediyeye ait taşınmaz malların kiralanmasına ilişkin düzenlenen kira sözleşmelerine 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na aykırı hükümler konulduğu görülmüştür. Kira sözleşmelerinin incelenmesinde; sözleşmelerde “belediyenin kira süresi dolmadan bir ay önce kira süresini tek taraflı olarak uzatıp uzatmamaya karar vermeye yetkili ve kira süresi sonunda 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci maddesi hükümlerini uygulayıp uygulamamakta serbest olduğuna” ilişkin hükümler bulunduğu görülmüştür.
Mevzuat hükümleri gereği; kanunun emredici hükümlerine aykırı sözleşme hükümleri geçersiz olup idarenin, kira sözleşmelerinin sürelerini uzatıp uzatmama ya da kira süresi sonunda 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75’inci maddesi hükümlerini uygulayıp uygulamama hususlarında takdir hakkı ve yetkisi bulunmamaktadır.
Taşınmazların tahmini bedeline esas olmak üzere Sanayi ve Ticaret Odasından istenen bilginin karşılığı bedel ödendiği görülmüştür.
2886 sayılı Kanuna göre tahmin edilen bedelin idarelerce tespit edilmesi esastır. İşin özelliğine göre gerektiğinde bu bedelin tespitinin yapılabilmesi amacıyla ilgili yerlerden bilgi alınmasına ihtiyaç duyulabilmektedir. 5174 sayılı Kanun uyarınca ilgili kanunlar çerçevesinde resmi makamlarca istenecek bilgileri vermek odaların görevleri arasında düzenlendiğinden, taşınmazların tahmini bedel tespiti için odalardan 2886 sayılı kanun çerçevesinde bilgi istenmesi kamu görevi kapsamında olduğundan dolayı bunun karşılığında herhangi ücret istenmesi ve ödenmesi mümkün değildir.
Belediye mülkiyetinde olan 160.000 kg demir, 1.500 kg plastik malzeme, 45.000 kg araç ve 10.000 kg iş makinası hurdalarının mevzuat hükümleri gereğince Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna devredilmesi gerekirken kurumun talebine rağmen idare tarafından bu taşınır hurdalarının 2886 sayılı kanunun 45’inci maddesi hükümlerine göre ihale ederek 3’üncü kişilere satışının gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.
Resmi dairelerin, idarelerin, iktisadi devlet teşekküllerinin ve bunlara bağlı kuruluşların ellerindeki hurda malzemeleri Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumuna satma konusunda yükümlülükleri bulunmaktadır. Ancak uygulamada belediyenin, 3284 sayılı Bazı Maden Hurdalarının Dışarı Çıkarılmasının Yasak Edilmesi ve Satın Alınması Hakkında Kanun kapsamına giren hurda malzemelerini 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45’inci maddesi hükümlerine göre 3’üncü kişilere satmasının mevzuat hükümlerine uygun olmadığı, Kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirmeyen idare görevlilerinin yasal sorumluluklarının bulunduğu, değerlendirmektedir.
Taşınmaz satışlarında üzerine ihale kalan isteklilerin sözleşme imzalamaya gelmemelerine karşın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 84'üncü maddesine göre işlem yapılmadığı gibi müteakip ihalelerde taşınmazların bu kişilere satıldığı tespit edilmiştir.
Bazı taşınmazların, kamu kurumlarına yirmi beş yıldan daha fazla olarak tahsis edildiği ve kamu kurumu dışındaki tüzel kişilere ise Kanuna aykırı olarak tahsis edildiği tespit edilmiştir.
Belediyeler kendi mülkiyetindeki taşınmazları sadece asli görev ve hizmetlerinde kullanmak üzere belediye meclisi kararı ile yirmi beş yılı geçmemek koşulu ile mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına tahsis edebilirler. Aşağıdaki tabloda kamu kurumlarına tahsis edilen taşınmazların tahsis sürelerinin 25 yılı aştığı ve yapılan bazı tahsislerin de 75 inci maddeye aykırı olarak kamu kurum ve kuruluşları dışındaki bazı dernek, vakıf ve kooperatiflere yapıldığı görülmektedir. Tahsis işlemlerinde mevzuata uyulmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Büyükşehir Belediyesi Meclisi tarafından, bir şahsa mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine ait bir gelir getirici taşınmaz üzerinde ömür boyu kiracılık hakkı verildiği tespit edilmiştir. Büyükşehir Belediye Meclisinin 16.01.2017 tarih ve 55 no.lu meclis kararı ile mülkiyeti Büyükşehir Belediyesine ait bir taşınmazın mevcut kiracılık hakkının ömür boyu devam etmesine karar verilmiştir. Yapılan idari işlemin mevzuata uygun şekilde düzeltilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Belediye tarafından yapılan kiralama ihalelerinde; hesap tutanağının çoğu zaman düzenlenmediği, hesap tutanağı bulunan bazı örneklerde ise fiyat araştırması yapılsa dahi fiyatın piyasa koşullarına uygun olarak tespit edilmediği gözlemlenmiştir.
Belediye şirketlerine 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 26’ncı maddesi uyarınca devredilen yerlerin, şirketler tarafından 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine aykırı olarak alt kiracılara kiralandığı tespit edilmiştir.
Belediyenin kendi şirketlerine devrettiği yerlerin üçüncü kişilere devrinde 2886 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak alt kiralamaların gerçekleştirilmesi ve belediyenin kiraladığı yerlere ilişkin gözetim ve denetim yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiği değerlendirilmektedir.
Belediyenin yetki alanındaki yerlerde bulunan bazı otomatik para çekme cihazlarından kira alınmadığı görülmüştür. Belediyede 10 adet ATM kira sözleşmesi bulunmaktadır.
Büyükşehir belediyesinin yetki alanına giren meydan, bulvar, cadde, ana yol gibi pek çok alan mevcuttur. Büyükşehir belediyesinin yetkisinde bulunan meydan ve benzeri yerlerdeki ATM’lerden ve Su Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’ne ait su dolum otomatlarından kira alınmadığı görülmüştür. Bu alanlarda bulunan ATM’lere ilişkin kira gelirlerinin bir kısmının ise ilçe belediyeleri tarafından alındığı tespit edilmiştir. İdarenin söz konusu gelirlere ilişkin gerekli takibatı yapması gerekmektedir.
Kamu idaresi, yol kenarı ve meydanlardaki park yerlerinin (parkomat) işletmesini 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın kanuna aykırı olarak belediye meclis kararıyla belediye şirketine devretmiştir.
Kurum, 5216 sayılı Kanunun 26’ncı maddesine dayanılarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenen süre ve bedelle parkomat yerlerini kendi şirketine devretmiştir.
Ancak yukarıda yaptığımız ayrıma dikkat edersek, büyükşehir belediyeleri 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun (l) bendinde belirtilen otoparkların işletmesini aynı kanunun 26’ncı maddesine göre devredebilir. Aynı Kanunun (f) bendinde belirtilen parkomat yerlerinin kiralanması veya işletmesinin devredilmesi ise 5216 sayılı Kanunun 26’ncı maddesine göre değil, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine uygun olarak ihale edilmesi gerekmektedir.
Belediyesi 2017 yılı mali tablolar ve eki belgelerinin incelenmesinde; 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun temel ilkelerine uygunluğun sağlanmasına yeterli özen gösterilmediği; bu nedenle belediye ihalelerinde ihtiyaçların en iyi şekilde, uygun şartlarla ve zamanında karşılanması ve ihalede açıklık ve rekabetin sağlanmasında yetersiz kalındığı görülmüştür.
Teklif formu eki listede bağımsız bölümlerin alanını projedeki metrekareden daha az belirlemek gibi bir hata yapan idarenin, aritmetik hatadan dolayı yüksek teklifleri elemesi; ihaleye daha yüksek teklif verildiği görüldüğü halde ihale yetkilisinin ihaleyi iptal etmek yerine onaması kamu menfaatlerinin yeterince gözetilmediğini göstermektedir.
İhalelerde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ilkelerine uygunluğun sağlanmasına ve kamu menfaatlerinin gözetilmesine gerekli özenin gösterilmesi uygun olacaktır.
Belediye encümenine belediye meclisinin içinden seçilen üyeler aynı zamanda belediye şirketinin yönetim kurulu üyesi olduğu halde, şirketin belediye tarafından 2886 sayılı Kanun’a göre yapılan ihalelere katıldığı tespit edilmiştir.
Belediyesi tarafından 2886 sayılı Kanun’a göre yapılan kiralama ihalelerine belediye şirketi A.Ş. de katılmaktadır. Belediye encümenine belediye meclisinin içinden bir yıl için seçilen üyeler aynı zamanda AŞ’nin yönetim kurulunda da yer almaktadır. Her ne kadar encümenin bu seçilmiş üyeleri encümenin ihale komisyonu olarak görev yaptığı ihalelerde komisyona katılmasalar da belediye encümeninin ihaleye çıkılması kararına katılarak imza atmaktadırlar. Dolayısı ile ihale süreçlerinde yer almış olmaktadırlar. Bu durumda, belediyenin şirketi AŞ’nin, aynı belediye tarafından açılan ihalelere katılması, 2886 sayılı Kanun’un 2’nci ve 6’ncı maddelerindeki hükümlere aykırılık teşkil etmektedir.
Mülkiyeti İdarede olan ve işletme hakkı devri olarak kiraya verilen sekiz kafeterya ile bir spor tesisine ilişkin iki ihaleye ait şartnamelere rekabeti önleyecek şekilde hissesi en az %51 kamu kurumlarına ait şirketlerin katılabileceği hükmünün konduğu ve bu suretle taşınmazların Belediye iştiraki olan Şirket tarafından işletilmesinin sağlandığı görülmüştür.
Belediyeye ait taşınmaz kira bedellerinin günün emsal ve rayiç bedellerini yansıtmadığı görülmüştür. Taşınmaz kira dosyalarının incelenmesi sonucunda; taşınmazlara ait kira bedelinin her yıl her encümen kararı ile Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyatları Endeksi (ÜFE) ve Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) ortalaması esas alınarak tespit edildiği ve hesaplanan bedelin yeni yıl kira bedeli olarak uygulandığı, emsal ve rayiç bedel mukayesesinin yapıldığına dair çalışmaların dosya içerisinde bulunmadığı tespit edilmiştir.
Kamu idaresi tarafından, Üniversitesine lehine çok düşük bedelle ihalesiz (doğrudan) 49 yıllığına irtifak hakkı tesis edilerek denize sıfır konumda ve 100 dönüm üzerinde bir taşınmazın kullandırıldığı tespit edilmiştir.
Mevzuat hükümleri, meclis kararları ile mahkeme kararlarının gerekçelerinden; Belediyenin irtifak hakkının tesis edildiği ilk meclis kararından itibaren 2886 sayılı Kanun kapsamında olduğu, irtifak hakkının bu Kanun bu hükümleri çerçevesinde bu Kanunda belirtilen usullerle yapabileceği, ilgili mahkeme kararlarının gerekçelerinde de bunun bu şekilde olduğunun teyidinin yapıldığı, meclisin ilk kararından sonraki kararlarında aslında düşük bedelle bu irtifak hakkının tesis edildiğinin ve ihale ile verilmesi gerektiğinin teyit edildiği, irtifak hakkı tesis etmesinin meclisin yetkisinde olduğu fakat bu yetkinin sınırsız olmadığı mevzuat çerçevesinde kullanması gerektiği, vakıf üniversitelerinin kamu tüzel kişiliğine haiz bir kuruluş olmakla birlikte kamu kurum ve kuruluşu tabiri içinde yer almadığı anlaşılmaktadır.
Belediyenin 100 dönüm üstünde ve denize sıfır konumda olan çok kıymetli bir taşınmazını aylık sadece 1.000 (Bin) Dolar karşılığında bir vakıf üniversitesine kullandırması; kamu kaynağının etkin kullanmasını ve daha fazla gelir elde etmesini engellemektedir. 196.840.882,86 TL (yüz doksan altı milyon sekiz yüz kırk bin sekiz yüz seksen iki) borç yükü altında olan belediyenin ihalesiz ve düşük bedelle verdiği irtifak hakkı tesisini iptal ettirmesi ve yeniden ihaleye çıkması gerektiği düşünülmektedir.
Belediyesi mülkiyetinde olan bir kısım taşınmazların 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uyarınca ihale edilmek suretiyle kiraya verilmesi gerekirken “Muvakkat İşgal Mukavelesi, Geçici Kullanım Sözleşmesi” gibi sözleşmelerle doğrudan kiraya verildiği görülmüştür.
Belediye sınırları içerisindeki bankamatik ünitelerinin kiralanması işinin Meclis Kararı ile ihalesiz olarak Belediye Şirketi AŞ’ne verildiği görülmüştür.
Belediyesince 2886 sayılı Kanun’a göre 2016 yılında ihalesi yapılan reklam ünitelerinin bir yıldan uzun süreli kiralanması işinde tahmin edilen bedel belirlenirken işin toplam süresi dikkate alınmadan Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu ile tespit edilen tutarın üzerinde kalan işin kapalı teklif usulü ile ihale edilmesi gerekirken açık teklif usulü ile ihale edildiği tespit edilmiştir.
2886 sayılı Kanun’a göre, dolmuş hatlarının satış yoluyla kiraya verilmesi şeklinde bir kiralama usulü yoktur. İhale usulleri 2886’da tüm ayrıntılarıyla belirlenmiş olup otobüs ve dolmuş hatları için kiralama ihalesi yapılmalıdır.
Ayrıca otobüs hatlarının kiraya verilmesi taşınmaz kiralaması şeklinde olduğundan satış yoluyla kiraya verilen otobüs hatlarının kiraya verilmesinde süre konusunda yetki 5393 sayılı Kanun’da düzenlenmiştir. Buna göre 3 yıla kadar kiraya verme yetkisi belediye encümeninde, 3 yılın üzerinde kiraya verme yetkisi belediye meclisindedir. Encümen yetkisi dahilinde yapılan mezkûr kira ihalelerinin sözleşmelerinde 5 yıl boyunca yeni bir ihale yapılmayacağının düzenlenmiş olması 5393 sayılı Kanun’daki hükümlere aykırıdır. Diğer bir ifade ile belediye encümeni kararıyla 5 yıllığına ihale edilen hat kiralama işinde süre konusunda encümenin yetkisi aşılmıştır.
İhalelerin hem 5393 sayılı Kanun hem de 2886 sayılı Kanun’daki düzenlemeler göz önünde bulundurularak yenilenmesi gerekmektedir. Bu bağlamda dolmuş hatlarının 2886 sayılı Kanun’a göre kiralama ihalesiyle ve en fazla 10 yıllığına kiraya verilmesi, kira süresinin başlangıçta belirlenerek yükümlülüklerin ona göre takip edilmesi, süre konusunda 5393 sayılı Kanun’daki yetkiye uyulması ve süresi biten kiralamalar için mevzuatına uygun olarak yeniden ihaleye çıkılması gerekmektedir.
İdarenin 10 yıl süreli olarak yaptığı dolmuş hattı kiralaması ihalesinde yüklenicinin taahhüdünü yerine getirmemesi, vazgeçmesi veya sözleşme hükümlerine aykırı hareket edilmesi durumunda kesin teminatın doğrudan gelir kaydedilmesi ve sözleşmenin feshedilmesi gerekir. Bu durumda mevcut uygulama ile İdare; 10 yıllık kira süresi içinde sözleşme ve şartnameye aykırı bir durum oluşursa gelir kaydedeceği teminatı başlangıçta iade etmiş olmaktadır. Kaldı ki, mezkûr iş; yasal düzenlemede belirtilen şekliyle sözleşme yapma süresi içinde yerine getirilebilecek bir iş de değildir.
Kira ihalesinde sözleşme bedeli peşin tahsil edilse bile kati teminatların iade edilmesi mevzuata uygun olmadığı gibi sözleşme ve şartnamelerde yasal düzenlemeye aykırı hükümler de yer almamalıdır. Aksi halde ilgili görevliler açısından sorumluluk oluşacağı açıktır.
Mülkiyeti Üniversiteye ait taşınmazların mevzuata aykırı olarak pazarlık usulüyle kiraya verildiği tespit edilmiştir.
Özel bütçeli kuruluşlar ile mahalli idarelerin mülkiyetinde olan taşınmazlarının, “Devletin özel mülkiyetindeki taşınmaz mal” ya da “Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer” olarak nitelendirilmesi hukuken mümkün olmadığından, bu tür kurumların taşınmazlarını kiraya vermek istemeleri durumunda, 2886 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca işlem tesis etmelerinin mümkün olmadığı açıktır.
Taşınmazların kiraya verilmesi ihalelerine ilişkin tahmini kira bedellerinin tespitinde, taşınmazın konumu ve özelliklerinin göz önünde bulundurulmadığı ve rayiç bedel yerine son yıl kira bedellerinin esas alındığı tespit edilmiştir.
Üniversiteye tahsisli araziler üzerinde yapılan fiili ve fiziki denetimler sırasında gelir getirici taşınmazlar listesinde bulunmayan bir büfe ve sigorta acentesi tespit edilmiştir. Bu taşınmazla ile ilgili belgeler istenildiğinde, diğer taşınmazlarda olduğu gibi Vakfın şirketi tarafından İdareden herhangi bir izin alınmadan medikal malzeme satış yeri tesis edildiği, daha sonra bu yerin büfeye dönüştürüldüğü görülmüştür. Büfenin de iki bölüme ayrılarak bir bölümünün bir sigorta acentesine kiralandığı anlaşılmıştır.
İhale mevzuatına ve Defterdarlık ile yapılan protokole tamamen aykırı olan bu uygulama, bir taraftan kamu taşınmazlarının fuzuli şagiller tarafından işgal edilmesine yol açmakta, bir taraftan da İdarenin veya Hazinenin kira gelirinden uzunca bir süre mahrum olmasına yol açmaktadır.
Mevzuata ve protokol hükümlerine aykırı bu uygulamadan vazgeçilerek işgal edilen taşınmazların işgalden arındırılması ve geriye dönük olarak ecrimisil tahakkuk ettirilmesi gerekmektedir.
Üniversitesi Vakfı, Kanunda açıkça yasaklanmasına rağmen Üniversitesinin adını kullanmakta, sermayesinin büyük bölümüne sahip olduğu …. A.Ş. ile bu şirketin %68,50 sine sahip olduğu …. Ltd. Şti. gelir getirici bütün taşınmazları ihale yolu ile kiralamakta ve bunların bir kısmını da yasal olmayan yöntemlerle alt kiracılara kiralayarak haksız kazançlar elde etmektedir. Vakıf Başkanı aynı zamanda Üniversite Rektörüdür.
Vakfın merkezi ve vakfın iştiraki olan şirketler yine Kanunun açıkça yasaklamasına rağmen Üniversiteye ait binalarda faaliyet göstermekte ve 1990 yılından Kasım 2017 yılına kadar herhangi bir kira veya bedel ödemeden m2 oturumlu yüksek katlı binayı işgal etmektedir. Binanın elektrik ve su paraları da yıllardır üniversite tarafından ödenmiş ve herhangi bir tahsilat yapılmamıştır.
Vakfa ait şirketler tarafından Üniversiteye Hazine tarafından tahsis edilen taşınmazlardan uygun görülen yerlerde gerekli yapılar kurulup işletilmekte, vakıf istediğinde veya Üniversite yönetimi tarafından bir şekilde farkına varıldığında sonradan bu yerlerle ilgili bir kiralama işlemi için gerekli hukuki süreçler mevzuata aykırı bir biçimde gerçekleştirilmektedir.
Vakfın, Üniversite ile ilişkisinin 5072 sayılı Kanuna uygun bir biçime getirilmesi ve Üniversite ile kiracı kiralayan ilişkisine acilen son verilmesi gerekmektedir.
İrtifak hakkı tesis edilen/uzun süreli kiralanan alanlarda yapılan binaların altında açılan ticari işletmelerden hasılat payı alınmadığı görülmüştür.
İznin verildiği tarihte 324 sayılı Milli Emlak Tebliği yürürlükte olduğu halde İdare yazısında yurt binasının altında açılan ticari işletmelerin elde ettikleri hasılattan mevzuat uyarınca Üniversiteye pay vermeleri gerektiğine dair herhangi bir bildirimde bulunulmadığı görülmüştür. Bu nedenle de söz konusu ticari işletmeler 2017 yılı sonunda elde ettikleri hasılattan mevzuat gereği Üniversiteye ödemeleri gereken payları yatırmamışlar ve kamu gelir kaybına uğramıştır.
Hak lehtarı ile Üniversite arasında imzalanan sözleşmenin ivedilikle tadil edilerek yurt binalarının altındaki ticari işletmelerin yıllık hasılatlarından mevzuat doğrultusunda alınması gereken paylarla ilgili madde konulmasının gerekli ve şart olduğu değerlendirilmiştir.
Öğrenci Köyüne İlave Yurt Yapılması ve 25 Yıllığına Kiraya Verilmesi İşi kapsamında Üniversite tarafından gerçekleştirilen irtifak hakkı tesisi ve uzun süreli kiralama işlemi çerçevesinde taraflar arasında imzalanan sözleşmede belirtilen “kapalı alan” ve “açık alan” sınırlarının kiralayan tarafından aşıldığı ve kiralayanın kendisine tahsis edilen alanlardan daha büyük arazileri kullandığı halde İdare tarafından uyarılmadığı ve hakkında herhangi başkaca bir işlem tesis edilmediği anlaşılmıştır.
Firmanın yıllık kirası toplamda 22.000 m² alan kullanımı ve 1.000 öğrenci kapasiteli bir yurt yapılması ve işletilmesi karşılığı belirlenmiş olup; firma kendisine tahsis edilen alandan 5.760 m² kapalı+14.291 m² açık alan olmak üzere toplam 20.051 m² daha fazla alanı işgal etmiş durumdadır. Bunun sonucu olarak ta yurttaki öğrenci kapasitesi de %44 oranında artmış, dolayısıyla şirket kazancı da bu oranda yükselmiştir.
Gelinen noktada inşaatı tamamlanarak işletmeye açılan yurtlar için geriye dönük işlem yapılması mümkün olmayıp, İdarenin firmadan fuzuli şagil olduğu alan ve artan öğrenci kapasitesi karşılığı elde edilen gelir oranında kira bedelini artırmasını talep etmesinin ve bu doğrultuda kiralama işine ait sözleşmenin tadil edilmesinin/ek sözleşme yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Üniversite mülkiyetinde bulunan ve 191 ada,6 parselinde kayıtlı 13.753 m2’lik yer üzerine turistik konaklama tesisi ve benzin istasyonu yapılması şartıyla Güçlendirme Vakfına (25) yirmi beş yıllığına kiraya verilmesi işleminde mevzuata aykırı uygulamalar yapıldığı tespit edilmiştir.
Konaklama tesisi yapılmamasına ve kira bedellerinin büyük ölçüde gecikmeli olarak tahsil edilmesine rağmen idare tarafından Vakfa karşı hukuki yaptırım niteliğinde herhangi bir işlem yapılmamış, vakfın taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle protokolün ilgili hükümleri uygulamaya konmamıştır.
Kamu menfaatinin korunması açısından konaklama tesisi yapılmadığı için idarenin protokolü feshetmesi veya tadil ederek kira sözleşmesini 10 yıla indirmesi gerekmekte iken, bu işlemler yapılmamıştır. Çünkü bu durumda 25 yıl kiralamaya imkân veren 2886 sayılı Kanun’un 64’üncü maddesinin uygulanmasının mümkün olmayacağı aşikârdır.
İdarenin bugüne kadar Vakıf aleyhine herhangi bir işlem tesis etmemesi hem protokol hükümlerine hem de 2886 sayılı Kanun’un turistik tesis yapımı kaydıyla 10 yıldan fazla kiralamaya izin veren yukarıda anılan 64’üncü maddesine aykırılık teşkil ettiği gibi, kiralama süresi sonunda idarenin mülkiyetinde olması öngörülen konaklama tesisinden de mahrum kalınmasına sebebiyet vermiştir.
İdarenin mevzuata aykırı uygulamalarının, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanılmayarak, açıkça gelir ve varlık (taşınmaz) kaybına yol açtığı, Bahse konu protokolün feshedilmesine yönelik işlemlerin ivedilikle başlatılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Üniversite tarafından kiraya verilen çeşitli taşınmazlara ilişkin olarak kiracılar ile bağıtlanan sözleşmeler gereğince ve Borçlar Hukukunun genel hükümleri uyarınca, kullanımdan kaynaklanan elektrik, su ve doğalgaz ısınma giderlerinin kiracılar tarafından karşılanması gerekmektedir.
Mevzuat hükümlerine göre, vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları, 6183 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklar, belediyelerin ücret alacakları, belediyelerin su alacakları gibi alacaklar kanun kapsamında tutulmuş ve yeniden yapılandırılması uygun bulunmuştur. Ancak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamına giren kira alacakları, 6736 sayılı Kanun’ un kapsamına girmemektedir, dolayısıyla söz konusu alacakların yapılandırılması mevzuata uygun düşmemektedir.
Sayıştay Eğitimleri için tıklayınız