Seminer Ücreti
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
…tarafından düzenlenen eğitim seminerlerine katılan belediye personeli için İçişleri Bakanlığının 21.02.2007 tarih ve 2007/26 sayılı Genelge’sinde belirtilen tutardan daha yüksek tutarda ödeme yapılması sonucunda …-TL tutarında kamu zararına neden olunduğu iddia edilmişse de;
Anayasa’nın 127’nci maddesinin beşinci fıkrasında; “Merkezi idare, mahalli idareler üzerinde, mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahalli ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla, kanunda belirtilen esas ve usuller dairesinde idari vesayet yetkisine sahiptir.” denilerek merkezi idarenin mahalli idareler üzerinde kanunda belirtilen kapsam çerçevesinde vesayet yetkisine sahip olduğu hükme bağlanmıştır.
3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1 ve 2’nci maddelerinde de mahalli idarelerin yönlendirilmesi, bunlarla ilgili düzenlemelerin yapılması ve bu idarelerin merkezi idare ile olan ilişkilerinin yürütülmesinin İçişleri Bakanlığının görevleri arasında bulunduğu belirtildikten sonra 11’inci maddesinde, mahalli idarelerin iş ve işlemlerine dair çeşitli kanun, tüzük ve yönetmeliklerle Bakanlığa verilmiş olan görev ve hizmetleri yapmak, takip etmek, sonuçlandırmak ve geliştirmek; mahalli idare yatırım ve hizmetlerinin kalkınma planları ile yıllık programlara uygun şekilde yapılmasını gözetmek; mahalli idarelerin geliştirilmesi amacıyla araştırmalar yapmak, mahalli idareler personelinin hizmet içi eğitimini ve uygulanmasını takip etmek ve planlamasını yapmak konusunda Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünün yetkili olduğu ifade edilerek İçişleri Bakanlığın mahalli idareler üzerindeki vesayet yetkisinin kapsamı belirlenmiştir.
Bilindiği üzere idari vesayet; merkezi yönetimin, yerel yönetimlerin icra-i kararlarını onama, geri çevirme ve bazı durumlarda da değiştirerek onama yetkisidir. Başka bir anlatımla, merkezi yönetime, yerinden yönetim organları ve onların çalışmaları üzerinde, kamu yararını korumak amacıyla yasa ile verilen yetkilerin bütünüdür. Bu yetki, yerel yönetimlerin yetkisini ortadan kaldıracak ve etkisiz kılacak biçimde kullanılamayacağı gibi, kanunda öngörülen vesayet denetimine ilişkin sınırların yorum yoluyla genişletilmesine de hukuken imkân bulunmamaktadır.
İçişleri Bakanlığının da mahalli idareler üzerindeki vesayet yetkisini, Anayasa’nın ve 3152 sayılı Kanun’un yukarıda zikredilen hükümlerinde belirtilen kapsam çerçevesinde kullanması mümkün olup, bu kapsam dışında mahalli idarelerin yetkilerinde sınırlamalar getirmesi mümkün değildir. Bu itibarla, İçişleri Bakanlığının mahalli idareler üzerindeki vesayet yetkisinin kapsamını belirleyen 3152 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen hükümlerinde, mahalli idarelerin personeli için seminer hizmeti satın alması konusunda sınırlama getirme yetkisi verilmediğinden, anılan Genelge’yle belediyelerin personeli için seminer hizmeti satın alması konusunda sınırlama getirilmesi hukuka uygun değildir.
Diğer taraftan ödeme emri belgeleri ve eki belgeler incelendiğinde; Antalya Manavgat’ta düzenlenen seminere katılan belediye personeli için organizasyonu yapan .............. Derneğine belediye bütçesinin hizmet alımları harcama kaleminden fatura karşılığı ödeme yapıldığı görülmüş olup, adı geçen Derneğe yapılan ödemenin dışında ilgililere herhangi bir harcırah ödemesi yapılmamıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 60’ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; belediyenin personeline ve seçilmiş organlarının üyelerine ödenen maaş, ücret, ödenek, huzur hakkı, yolluklar, hizmete ilişkin eğitim harcamaları ile diğer giderler, (n) bendinde ise; kültürel etkinlikler için yapılan giderler belediyenin giderleri arasında sayılmıştır.
Bu çerçevede konu incelendiğinde, belediye personelinin, değişen mevzuat karşısında yetiştirilmesini ve eğitim ihtiyacının zamanında karşılanmasını sağlamak, verimliliği artırmak, yeni yayımlanan mevzuat ve uygulamaları hakkında bilgi vermek amacını taşıyan eğitim, kurs, konferans, seminer ve benzeri adlar altındaki faaliyetlere personelinin katılımını sağlamak belediyelerin kendi takdirinde olduğu açıktır. Bahse konu olayda da söz konusu takdir çerçevesinde seminer hizmeti alınmış ve karşılığında bedeli ödenmiştir.
Açıklanan gerekçelerle, …tarafından düzenlenen eğitim seminerlerine katılan belediye personeli için katılım ücreti ödenmesi hususunda mevzuata aykırılık bulunmamakta olup sorgu konusu husus hakkında ilişilecek bir husus bulunmadığına 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.
Karşı oy
Üye…’nun karşı oy gerekçesi;
Yapılan incelemede, Antalya Manavgat’da aynı otelde iki ayrı dönemde eğitim semineri düzenlendiği, … tarihleri arasında düzenlenen eğitim seminerine katılan belediye personeli …için …-TL, …tarihleri arasında düzenlenen eğitim seminerine katılan … için ise …-TL seminer bedeli adı altında …ödeme yapıldığı görülmüştür.
6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun değişik 37’nci maddesinde, “Mesleki bilgilerini artırmak amacıyla memuriyet mahalli dışında açılan kurs veya okullara gönderilenlere, bu Kanuna göre geçici görev gündeliği verilir.” denilerek memuriyet mahalli dışında açılan kurs ve seminerlere katılanlara harcırah ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Harcırah Kanunu’nun 14’üncü maddesinde; “Aşağıda gösterilen memur ve hizmetlilere muvakkat vazifesi harcırahı olarak yol masrafı ile yevmiye verilir ve hamal (cins ve adedi beyannamede gösterilmek suretiyle ) bagaj ve ikametgah veya vazife mahalli ile istasyon, iskele veya durak arasındaki nakil vasıtası masrafları da ayrıca tediye olunur.” denilmektedir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 60’ıncı maddesinin b bendinde; belediye personeline ve seçilmiş organlarının üyelerine ödenen maaş, ücret, ödenek, huzur hakkı ve yollukların belediye gideri olduğu belirtilmiş ancak bu giderlerin hangi harcamalardan oluştuğu 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nda belirtilmiştir. Nitekim Harcırah Kanunu kapsam maddesinde belediyeler de sayılmıştır. Eğer Harcırah Kanunu ile sınırlama getirilmeseydi belediye personeline ödenen harcırah ile diğer kanunlarda ödenen harcırah aynı olmazdı. Bu da kamu personel yönetimde eşitsizliğe neden olurdu. Bunun için kanun koyucu bütün kamu personeline verilecek harcırahı Harcırah Kanunu’nu ile tespit etmiştir.
Bu nedenle, adı geçen Derneğe ödenen tutar ile 6245 sayılı Kanun hükümlerine göre eğitim seminerine katılan kişilere ödenecek harcırah tutarı arasındaki farkın kamu zararı olarak kabul edilmesi ve bu tutarın sorumlulara ödettirilmesine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.