Eğitim Yardımı
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;
..... memur personelin üniversitede öğrenim gören çocuklarına, eğitim yardımı adı altında mevzuata aykırı olarak ödeme yapıldığı ileri sürülmüşse de;
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun, 14’üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde mahalli ve müşterek nitelikte olmak şartıyla sosyal yardım yapma belediyenin görev ve sorumlulukları arasında; 38’inci maddesinin birinci fıkrasının (n) bendinde, bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak belediye başkanının görev ve yetkileri arasında; 60’ncı maddesinin birinci fıkrasının (i) bendinde de dar gelirli, yoksul, muhtaç ve kimsesizlere yapılacak sosyal hizmet ve yardımlar belediye giderleri arasında sayılmıştır.
Öte yandan 5102 sayılı Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2’nci maddesiyle, burs ve kredilerin tek elden yapılması amaçlanmış olup, Anayasa Mahkemesi madde metninde yer alan “… (belediyeler hariç) …” ibaresini iptal etmiştir. İptal kararının gerekçesinde; mükerrerliğin önlenmesi, adil ve dengeli bir dağılımın sağlanarak, daha çok sayıda öğrenciye ulaşılması amacıyla burs ve kredilerin tek elden verilmesi esasına dayanan bir sistemin oluşturulmasının amaçlandığı belirtilmiştir.
5102 sayılı Kanun’la yapılan düzenlemenin amacından ve Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinden de anlaşılacağı üzere, burs veya kredilerle, belirlenmiş periyotlarla ve miktarlarla yükseköğrenim öğrencilerine sağlanan yardımlar kastedilmektedir.
Bu nedenle, somut olayda olduğu gibi, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun yukarıda yer verilen 14/a, 38/n ve 60/i maddeleri kapsamında maddi durumu iyi olmayan ailelerin yükseköğrenime devam eden çocuklarına yapılan ve periyodik olmayan harçlık ödemesi, 5102 sayılı Kanun’un 2’nci maddesinde sayılan burs ve kredi kapsamında değerlendirilemez.
Ayrıca, maddi durumu iyi olmayan aile ve öğrencilerin koşullarının birlikte dikkate alınarak yükseköğrenime devam eden öğrencilere harçlık adı altında yapılan ödemelerinin “kamu zararı” olarak nitelendirilmesi hukukun temel ilkesi olan hakkaniyet ilkesiyle de bağdaşmaz.
Açıklanan gerekçelerle, … çalışan memur personelin üniversitede öğrenim gören çocuklarına, harçlık adı altında yapılan ve mevzuatına uygun olduğu anlaşılan …-TL ödeme hakkında ilişilecek husus bulunmadığına 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.
Karşı Oy
Üye ..ve Üye…’ın karşı oy gerekçeleri;
5102 sayılı Yükseköğrenim Öğrencilerine Burs Kredi Verilmesine İlişkin Kanun’un “Burs ve kredilerin verilmesi” başlıklı 2’nci maddesinde;
“Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu; yurt içinde yüksek öğrenim gören ve bu Kanuna göre çıkarılacak yönetmeliklerle belirtilen usul ve esaslar dahilinde yeterlikleri ve ihtiyaçları tespit edilen öğrencilere burs-kredi verebilir.
Genel bütçeli daireler, katma bütçeli idareler, kamu iktisadî teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları, bütçenin transfer tertibinden yardım alan kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme kapsam ve programına alınmış, hisselerinin yarısından fazlası kamuya ait olan özel hukuk hükümlerine tâbi kuruluşlar, fonlar, döner sermayeler, kamu bankaları, kanunlarla veya kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurulan kurumlar ile kurul/üst kurullar ve diğer tüm kamu kurum ve kuruluşları (…) birinci fıkrada belirtilen yüksek öğrenim öğrencilerine burs, kredi ve nakdî yardım adı altında herhangi bir ödeme yapamazlar; ilgili mevzuatları gereği burs, kredi verilmesini öngördükleri yüksek öğrenim öğrencilerini, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirirler.
Genel bütçeli daireler ve katma bütçeli idareler ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu dışında kalan kurum ve kuruluşlarca bildirilen öğrencilere ödeme yapılabilmesi için bu kurum ve kuruluşlarca gerekli meblağ, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumunca belirlenen ödeme tarihinden en geç otuz gün öncesine kadar, Kurum hesabına yatırılır.”
denilmektedir.
Bu maddenin ikinci fıkrasında yer alan “ … (belediyeler hariç) …” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 20/11/2008 tarihli ve E.: 2004/24, K.: 2008/165 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi iptale ilişkin gerekçeli kararında;
“…Öte yandan, dava konusu kurallarla çeşitli kurum ve kuruluşlarca verilen burslarda, mükerrerliğin önlenmesi; adil ve dengeli bir dağılım sağlanarak daha çok sayıda öğrenciye ulaşılması amacıyla, burs ve kredilerin tek elden verilmesi esasına dayanan bir sistem oluşturulduğu, ancak belediyelerin bundan istisna tutulduğu anlaşılmaktadır. Hukukun üstünlüğü esasını benimseyen bir devlette, genel kurala bu tür bir istisna getirilebilmesi için işin doğasından veya ayrıcalık tanınanların özel durumlarından kaynaklanan zorunluluklar bulunması gerekir. Aksi halde, yasama yetkisinin kullanılmasında, hizmetin gereği değil, yasa koyucunun hukuk sınırlarını aşan öznel iradesi belirleyici olur. Böyle bir durumu ise eşitlik temelinde, adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmekle yükümlü olan hukuk devleti anlayışı ile bağdaştırma olanağı bulunmadığından belediyelerin, dava konusu düzenleme ile getirilen yeni sistemin dışında tutulması Anayasa’nın hukuk devleti ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Açıklanan nedenlerle,
- İkinci fıkrada yer alan “(belediyeler hariç)” ibaresi, Anayasa’nın 2. ve 5. maddelerine aykırıdır. İptali gerekir. …”
denilmektedir.
Anılan Kanun’un zikredilen maddesinde ve Anayasa Mahkemesi Kararından da anlaşılacağı üzere belediyelerin yükseköğrenim öğrencilerine burs verebilmesi mümkün değildir. Söz konusu burs hizmetlerinin nasıl gerçekleştirileceği mevzuatta açıkça belirtilmiştir. Belediyeler ancak mevzuatları gereği burs, kredi vermeyi öngördükleri yükseköğrenim öğrencilerini Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna bildirebilirler.
Öte yandan Belediyelerin görev, yetki ve sorumlulukları 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14 ve 15’inci maddelerinde, belediyelerin giderleri de aynı Kanun’un 60’ıncı maddesinde belirlenmiştir. Buna göre, belediye bütçesinden yapılan harcamanın öncelikle mahalli müşterek bir ihtiyacın karşılanmasına yönelik olması, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinde sayılan görev ve sorumluluklar arasında bulunması ve aynı Kanun'un 60’ıncı maddesinde sayılan giderler arasında yer alması gerekmektedir. 5393 sayılı Belediye Kanunu'nda öğrencilere burs vermek belediyenin görevleri arasında gösterilmediği gibi, öğrencilerin burs giderleri de belediyelerin yapabileceği giderler arasında yer almamaktadır.
Diğer yandan, bir hizmetin mahalli müşterek ihtiyaç olarak nitelendirilebilmesi için; herhangi bir yerel yönetim biriminin sınırları içinde yaşayan kişi, aile, zümre ya da sınıfın özel çıkarlarını değil, aynı yörede birlikte yaşamaktan doğan eylemli durumların yarattığı, yoğunlaştırdığı ve güncelleştirdiği, özünde yerel ve kamusal hizmet karakterinin ağır bastığı ortak ihtiyaç ve beklentileri ifade etmesi gerekmekte olup, belediyeler belediye sınırları içerisindeki mahalli müşterek ihtiyaçları yasalarla sınırları belirlenmiş alanlarda özerk bir biçimde yerine getirebilmeleri gerekmektedir. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 24.1.2007 tarihli, E.2005/95 ve K.2007/5 sayılı kararıyla; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 14’üncü maddesinin ikinci fıkrası olan "Belediye, kanunlarla başka bir kamu kurum ve kuruluşuna verilmeyen mahallî müşterek nitelikteki diğer görev ve hizmetleri de yapar veya yaptırır." hükmü iptal edilmiştir. Dolayısıyla, belediyelerin hangi mahalli müşterek ihtiyacın giderilmesine yönelik hizmet yürütebileceği ve bu hizmetin sınırlarının kanunla belirlenmiş olması gerekmektedir.
Her ne kadar, 5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 14’üncü maddesinde, mahalli müşterek nitelikte olmak şartıyla öğrencilere malzeme vermek ve gerekli desteği sağlamak belediyelerin görevleri arasında sayılmış ise de; bu destek öğrencilere burs vermek şeklinde değil, kırtasiye gibi ayni yardımlar şeklinde yapılabilecek desteklerdir.
Ayrıca 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 146’ncı maddesinin ikinci fıkrasında, memurlara kanun, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı hükme bağlanmıştır. Her ne kadar ödeme direk memurlara yapılmamışsa da ödeme evrakı eki belgelerde “Belediyemiz memur personelinin üniversitede öğrenim gören çocuklarına kişi başına 300,00-TL” ifadesi kullanılarak söz konusu ödemenin yapılması belediyede çalışan memur olma şartına bağlanmıştır. Dolayısıyla söz konusu ödeme bir anlamda memura yapılmış olup, bu da 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun zikredilen hükmüne aykırıdır.
Açıklanan gerekçelerle, belediyede çalışan memur personelin yükseköğrenim gören çocuklarına mevzuata aykırı olarak eğitim yardımı adı altında burs verilmesi suretiyle neden olunan kamu zararı tutarı …-TL’nin tazminine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.