… Belediyesinde tahsildar olarak görev yapan …. ’nin 28/08/2013 tarihinden itibaren göreve gelmemesi, aynı gün kendisine ait arabanın kaza yaptığının tespit edilmesi ve Emniyet kuvvetleri ve Cumhuriyet savcılığı tarafından yapılan aramalar sonucu anılan kişiye ulaşılamamasına istinaden, ilgilinin devlet memuriyeti hakkında yapılacak işlem hususunda görüş talep ettiğiniz ilgi yazı ve ekleri incelenmiştir.
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 94 üncü maddesinde; “Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır…” hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, mezkur Kanunun “Memurluğun Sona Ermesi” başlıklı 98 inci maddesinde; “Devlet memurlarının
a) Bu kanun hükümlerine göre memurluktan çıkarılması;
b) Memurluğa alınma şartlarından her hangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan her hangi birini kaybetmesi;
c) Memurluktan çekilmesi;
ç) İstek, yaş haddi, malûllük (…) sebeplerinden biri ile emekliye ayrılması;
d) Ölümü;
hallerinde memurluğu sona erer.” düzenlemesi yapılmıştır.
Diğer taraftan, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “III. Gaiplik Kararı” başlıklı 32, 33, 34 ve 35 inci maddelerinde, mahkemelerin ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine gaiplik kararı verebileceği; Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerektiği; Mahkemenin gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilânla çağırması ve gaiplik kararı verilebilmesi için gereken bekleme süresinin, ilk ilânın yapıldığı günden başlayarak en az altı ay olduğu; Gaipliğine karar verilecek kişi, ilân süresi dolmadan ortaya çıkar veya kendisinden haber alınırsa ya da öldüğü tarih tespit edilirse gaiplik isteminin düşeceği; İlândan sonuç alınamazsa, mahkemenin gaipliğe karar verip, ölüme bağlı hakların, aynen gaibin ölümü ispatlanmış gibi kullanılacağı; Gaiplik kararının ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğuracağı ifade edilmiştir
Yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde ilgilinin durumunun; Görevin terk edilmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, ancak bu süreçte de memuriyet haklarını koruma ve kullanma ehliyetinin devam edemeyeceği, ilgilinin gaipliğine karar verilmesine kadar hizmet ilişkisinin askıda kabul edilmesi gerektiği, mütalaa edilmektedir.